Onun kıçını kurtarmak benim işim değil. | Open Subtitles | ليس أسوأ من إنقاذ مؤخرته ليس هذا عملي ذو الدوام الكامل؟ |
Kendilerini kurtarmayı umdukları kişi kendini kurtarabilecek miydi? | Open Subtitles | فهل الرجل الذى كانوا يأملون منه أن ينقذهم سيتمكن من إنقاذ نفسه؟ |
Kardeşim, her ne olursa olsun kardeşimizi kurtarmaktan bizi alıkoymamalı. | Open Subtitles | أخي، أيًّا يكُن هذا، فلن يمنعنا شيء من إنقاذ أختنا. |
Yaşayan en güçlü adamın kızıyım ama oğlumu kurtaramadım. | Open Subtitles | وابنة أقوى رجل حي، ولكن لم أتمكن من إنقاذ ابني. |
Ancak öyle bir plan yaptım ki her biri diğerinin hayatını kurtarma onur ve şerefine erişebilir. | Open Subtitles | على اى حال , وضعت خطة حيث قد يكون لكل منها .شرفاً ومجد من إنقاذ حياة اُخرى |
Ve hepimizin kıçını birden kurtardın. | Open Subtitles | وتمكنتِ من إنقاذ أغبيائنا المتجمعين. |
Çocuğu kurtarmak için kendini mi uyandırdın? | Open Subtitles | ما الفائدة من إنقاذ الفتى إذا تحولت لـ كائن مستيقظ ؟ |
Annesini kurtarmak isteyen bir kızı nasıl durdurabilirsin ki? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ أن تمنعي ابنة من إنقاذ أمها ؟ |
Eğer bir dilek hakkım olsaydı, o da dünyadaki terkedilmiş, başıboş çocukları kurtarmak olurdu. | Open Subtitles | لو كان بإمكاني تمني أمنية واحدة، فستكون أن أتمكن من إنقاذ جميع الأطفال المنبوذين في العالم |
Katil, Jack Lee Kemper, yakalanmış ve kurbanı olabilecek birini kurtarmayı başarmıştık. | Open Subtitles | القاتل جاك لي كيمبر تم إلقاء القبض عليه و تمكنا من إنقاذ أحدى ضحاياه المستقبليات |
Terasında büyüyen incir ağacını kurtarmayı başardım. | Open Subtitles | تمكّنت من إنقاذ نبتة الّلبخ الموجودة على الشرفة |
Senin kıçını kurtarmaktan sıkıldım. Bu yaşa kadar nasıl hayatta kaldın hayret. | Open Subtitles | بدأت أسأم من إنقاذ حياتك يُذهلني أنك تخطيت سن المراهقة سالماً |
Ama geleceğe gittiğinizde gördüğünüz gibi bazen kız kardeşinizi kurtarmaktan daha önemli şeyler vardır. | Open Subtitles | لكن عندما يذهب المرء للمستقبل، يرى هذا عدّة مرّات هنالك أشياء أكثر أهمية من إنقاذ أختكم |
Kocasının hayatını kurtaramadım ama bebeğini kurtarmaya yardım edebilirim. | Open Subtitles | لم أتمكن من إنقاذ حياة زوجها لكني يُمكنني مساعدتها لإنقاذ حياة طفلها |
Tris'i kurtaramadım. Neden beni isteyesiniz ki? | Open Subtitles | (لمْ أتمكن من إنقاذ (تريس فلماذا تريدونني ؟ |
İnsan hayatını kurtarma çağrısından insanları ve mallarını kurtarmaktan daha asil ne olabilirdi. | Open Subtitles | وهل من شىء انبل من إنقاذ حياة شخص أو أناس او ممتلكاتهم |
Sen Beni hayatımın hatasını yapmaktan kurtardın. | Open Subtitles | -زينا)، أنتِ فعلتِ ما هو أكثر من إنقاذ حياة البشر. |
Dolayısı ile petrole bulanmış bu kadar çok pengueni kurtarmaya insanın gücü yetebilir miydi? | TED | فهل سنتمكن من إنقاذ هذا العدد الهائل من البطاريق؟ |
Babası öldükten sonra kızı kurtarmanın pek bir manası yok. | Open Subtitles | لا فائدة من إنقاذ طفلتك إذا انتهى الأمر بموت أبيها |
İkisinin de şimdi yürüyüp gitmesine izin verilse zaman ve para israf etmemiş olurduk. | Open Subtitles | ربما نتمكّن من إنقاذ الجميع والكثير من الوقت والمال |
Tam tersine, biraz düşündüm de, Ajan Hellboy'u kurtarabiliriz. | Open Subtitles | على العكس لقد كنتُ أفكر في الأمر ويجب أن نتمكن من إنقاذ العميل فتى الجحيم |