Ama o sadece senin için geldi. Ve biz onu bırakmayacağız. | Open Subtitles | و لكنها اتت من اجلك انت فقط و نحن لن نتركها بمفردها ابدا |
Dinle, kavga ediyor olsak bile senin için her zaman savaşacağımı bildiğini umuyorum. | Open Subtitles | اسمع، اتمنى انك تعرف بأن حتى ،لو نحن نقاتل سأقاتل دائماً من اجلك انت |
Moskova'ya gel. Karını senin için çıkartırlar. | Open Subtitles | تجاوز عن ذلك , سيخرجونها من اجلك انت |
Tanrıya yemin ederim ki, senin için öleceğim. | Open Subtitles | "اقسم بالله انني سوف اموت من اجلك سوف اموت من اجلك انت" |
- Bunu senin için yapıyorum, onun için değil. | Open Subtitles | انا اعمل ذلك من اجلك انت لا من اجله. |
"T'li"nin senin için burada olduğunu sanması lazım tamam mı? | Open Subtitles | تلك الفتاة هنا من اجلك انت |