"من الأسلحة" - Traduction Arabe en Turc

    • silah
        
    • silahı var
        
    • silahları
        
    • silahların
        
    General Hammond, iyi niyetimizin göstergesi olarak az sayıda silah gönderebilirsek. Open Subtitles جنرال هاموند, إذا أرسلنا عدد قليل من الأسلحة كبادرة حسن نية
    İkinizden biri hiç herhangi tür bir silah ateşledi mi? Open Subtitles هل أطلق أحدكما ناراً من أيّ نوع من الأسلحة مسبقاً؟
    Parasal kaynakları iyi ve ellerinin altında tonlarca silah var. Open Subtitles في منظمة ارهابية ممولة جيدا و لديها ترسانة من الأسلحة
    Kaç kişi olduklarına baksana. Hepsinin silahı var. Open Subtitles انظر كم عددهم إن لديهم الكثير من الأسلحة
    Hazırlıklarınızı yapın, bulduğunuz bütün silahları alın ve bir araya toplayın. Open Subtitles لذا جهزوا أنفسكم.واجمعوا أكبر كم ممكن من الأسلحة و كونوا مستعدين
    Eğer düşmanları savaş açarsa, Kral'ı savunmak için silah stoğum var. Open Subtitles لدي مخزن من الأسلحة للدفاع عن الملك إذا أعدائه يريدون الحرب
    Buradaki resimlerde raporlarda olanlardan farklı birkaç tane daha silah var. Open Subtitles وهناك العديد من الأسلحة في الصور أكثر مما مذكورة في التقرير.
    Orada bir sürü silah olacak. Kötü bir şey olamaz. Open Subtitles سيكون هناك الكثير من الأسلحة لا شيء سيء قد يحدث
    Ama batıya gideceksek çok daha fazla silah lazım olacak. Open Subtitles ولكنك ستحتاج الكثير من الأسلحة إذا كنت تنوي الذهاب غربًا
    Ve Çinliler bu küçük egemen elite bir sürü askeri silah ve gelişmiş teknoloji sağlayarak benim gibi insanların bu ortaklığa karşı ses çıkarmamızı engelliyor. TED وزود الصينيين هذه النخبة الحاكمة الصغيرة بكثير من الأسلحة العسكرية وتكنولوجيا متطورة . من أجل ضمان أن أناس مثلي لن يتحدثوا علناً ضد هذه العلاقة
    Bununla sanırım silah yerine hukuku kullanarak savaşın demek istedi. TED وأعتقد أنه يقصد أن تحاربوا بالقانون بدلًا من الأسلحة.
    silah almak ve işleri büyütmek için. Open Subtitles بهدف شراء المزيد من الأسلحة والاستيلاء على مزيد من الأعمال
    Her türlü silah , kimyasallar da dahil., bu insanları yok etmek için kullanılıyor. Open Subtitles لقد طوروا العديد من الأسلحة ومن ضمنها الأسلحة الكيماوية التي تستخدم في إبادتهم
    İki hafta içinde çok önemli bir silah teslimiyatı alacağım şimdiye dek en büyük teslimiyat. Open Subtitles .. خلال أسبوعين سأستلم أضخم حمولة من الأسلحة التى لم نستعملها من قبل
    Geri almak istiyorlar, bir tür silah olarak. Open Subtitles هذا صحيح سيستردونه نوع من الأسلحة أجل ..
    Annenin hediye ettiği silah kentte satılan ve bir depoya teslim edilen silahların arasındaymış. Open Subtitles السلاح الذي اشتريته كان جزءً من شحنة من الأسلحة الأوتوماتيكية التي انتهت في مستودع وسط المدينة
    Biz bir kaç kutu silah çaldık ama orada binlerce vardı. Open Subtitles حسنا, لقد سرقنا بعضا من الأسلحة لكننا وجدنا الآلاف هناك
    Gövde kısmında küçük bir cephanelik, kokpitteki kilitli kutuda bir silah var. Open Subtitles أنا لدي ترسانة صغيرة من الأسلحة في بطن الطائرة مسدس في مقر القيادة هذا كل شيء
    Bu şerefsizin bir sürü silahı var cephane yönünden de sıkıntısı olmadığını söyleyebilirim. Open Subtitles هذا الداعر لديه كثير من الأسلحة وما يجب قوله، ليس لديه نقص في الذخير.
    Bir sürü silahı var. Open Subtitles كان بحَوْزته العديد من الأسلحة.
    Planım yemeğe erken başlayıp, Jimmy'nin istemediği silahları elden çıkartmaktı. Open Subtitles خطتي كانت أن أبدأ العشاء مبكراً كي نستطيع التخلص من الأسلحة التي لم يردها جيمي
    Ve bu da ben. Senin tam altındaki. İhtiyacın olan silahların gözetmeni. Open Subtitles وأنا هنا تحتك, وأعمل أمين المظالم الذي يهتم بكافة احتياجاتك من الأسلحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus