"من الأعداء" - Traduction Arabe en Turc

    • düşman
        
    • düşmanı
        
    • düşmanımız
        
    • bir düşmanlar
        
    • düşmanım
        
    • düşmanın
        
    • düşmanların
        
    • un düşmanları
        
    Bir düşman subayına kendini casus olarak mı yutturdun yani? Open Subtitles أنت .. أنت بعتَ نفسكَ كجاسوس لضابط من الأعداء ؟
    düşman edinmenin tersine, dost edinmenin ne kadar işe yarayacağından habersizsiniz. Open Subtitles ومن الواضح لا تدري كم ينفع وجود أصدقاء بدلاً من الأعداء
    Bu doğru. Kocanın bir sürü düşmanı var. Open Subtitles إنها الحقيقة ، زوجك لديه الكثير من الأعداء
    Senatör Kinsey'in pozisyonundaki birisinin pek çok düşmanı olacağı tahmin edilebilir. Open Subtitles يمكن للمرء أفتراض أن رجل بمكانة كينزي سيكون لديه عدد كبير من الأعداء
    Hayat tarzımızı yok etmeye çalışan kaç düşmanımız var, biliyor musunuz? Open Subtitles أتعرف كم من الأعداء الذين يحاولون تدمير طريقتنا في الحياة؟
    Adam paranoyak, kızgın, ve parmağıyla işaret ettiği uzun bir düşmanlar listesindeyiz. Open Subtitles هذا الرجل مذعور ، غاضب و نحن على قائمته الطويلة من الأعداء
    Midlands'ta sürüyle düşmanım var. An itibariyle üstesinden gelemeyeceğimiz kadar çok. Open Subtitles لديّ الكثير من الأعداء بالأراضى الوسطى، أكثر ممّن يمكنني مقاتلهم حالياً.
    Evet ya, bir sürü düşmanın ortasında, köpeklerin sardığı av gibi duruyoruz. Open Subtitles لنفعل ذلك، ولأننا على المحك، ينبح علينا العديد من الأعداء..
    Arkandakiler eski düşmanların olabilir mi? Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ يَكُونوا من الأعداء القدامى لك
    Şehirde Mikaelson'un düşmanları varken işlerini yapmalarına izin versek nasıl olur? Open Subtitles للحفاظ على ستريكس حول الامن. ما دام لدينا فيلق من الأعداء Mikaelson في المدينة، و
    Ama artık,daha fazla düşman edinmekten çekinmiyorum. Open Subtitles و لكني لست في هذا الوقت لا أريد صنع المزيد من الأعداء لنفسي
    Bu düşman değil. Birşeyler hakkında sesleniyordu. Open Subtitles أنها ليست من الأعداء أنها تريد أن تقول شيئا
    "Elbette" dedim. "Birçok dost ve düşman edindim ve tonla para kazandım." Open Subtitles أجبته: "بالطبع، كونت الكثير من الأصدقاء والكثير من الأعداء والكثير من المال"
    düşman cesetlerini kontrol ederken... sizi süngülemek isteyenin üzerinde bunu buldum. Open Subtitles تفحص الموتى من الأعداء من أجل الوثائق . . وأنا وجدت هذا لدى الرجل الذي حاول طعنك.
    Annem çok güçlü bir kadındı, pek çok düşmanı vardı. Open Subtitles أمي كانت سيدة قوية ولديها الكثير من الأعداء
    Ölmesini isteyen, bir sürü düşmanı vardı. Open Subtitles كان لديه الكثير من الأعداء الذين أرادوه ميّتاً
    Majesteleri, İmparator'un, kuşattığı iki kaleyi de ele geçirip, 1500 düşmanı rehin aldığını duyduğumu bilmenizi isterim. Open Subtitles يجب أن أقول لجلالتك بأنني سمعت بأن الإمبراطور قد إستولى على كل من القلاع التي سبق وحاصرها وأسر 1500 أسيرا من الأعداء
    Bu bilgi ortalığa yayılmadan Colin'in katilini bulalım. Paddy Doyle'un düşmanı boldu. Open Subtitles فلنجد قاتل كولن قبل أن يتغير هذا بادي دويل لديه الكثير من الأعداء
    Belki yanılmıyorsundur, artık birçok düşmanımız var. Open Subtitles كؤوس مسمّمة ربما لستَ مخطئاً لدينا الكثير من الأعداء الآن
    Belki yanılmıyorsundur, artık birçok düşmanımız var. Open Subtitles كؤوس مسمّمة ربما لستَ مخطئاً لدينا الكثير من الأعداء الآن
    Adam paranoyak, kızgın, ve parmağıyla işaret ettiği uzun bir düşmanlar listesindeyiz. Open Subtitles هذا الرجل مذعور ، غاضب و نحن على قائمته الطويلة من الأعداء
    Benim artık düşmanım yok. Çekip gidin Albay. Open Subtitles إنني لم يعد لدي المزيد من الأعداء إنطلق من هنا يا كابتن
    Ama Los Angeles'ta çok düşmanın olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لكن قلت لي كان لديك الكثير من الأعداء في لوس انجليس.
    Tek sorun, koyduğu şu fazladan pencereler. Dışarılarda hâlâ düşmanların var. Open Subtitles المشكل أنه رغم كل هذه النوافذ الإضافية لا يزال هناك الكثير من الأعداء بالخارج
    Eğer bu doğruysa, Ferrous'un düşmanları o koordinatlar için çok para ödeyeceklerdir. Open Subtitles إذا كان صحيحا، كل واحد من الأعداء الحديدية " سوف تدفع كبيرة لتلك الإحداثيات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus