Eğer bunu yapacaksak, daha fazla yalan yok. | Open Subtitles | اذا وافقت على ذلك يا أمي لا مزيد من الأكاذيب |
Artık yalan yok, sadece gerçekler demiştin. | Open Subtitles | لقد قلتَ بأنه لن تكون ثمّة المزيد من الأكاذيب . فقط الحقيقة |
Başka sır, başka yalan yok. | Open Subtitles | لا للمزيد من الأسرار. لا للمزيد من الأكاذيب. |
Bir sürü yalanla hatırlanmayacağım. | Open Subtitles | سوف لن يتذكرني أحداً من أجل مجموعة من الأكاذيب |
Böyle birine bu tür yalanlar söylemek düşüncesizlik resmen. | Open Subtitles | هل تفهم عدم المبالاة في اخبار تلك الأنواع من الأكاذيب لشخص مثل هذا؟ |
yalan söylemek yok, neyin var bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا مزيد من الأكاذيب أريد أن أعلم ما يجري لك |
Eğer bizimle devam edeceksen artık yalan yok ve bir şey saklamayacaksın. | Open Subtitles | تعملين معنا لذا لا مزيد من الأكاذيب أو من الأسرار، حسناً؟ |
Tamam, artık yalan yok. Burnunuzu her yere sokmak yok. | Open Subtitles | حسنُ، لا مزيد من الأكاذيب ولا التلصص في الأنحاء |
- Başka tur yok, başka yalan yok. | Open Subtitles | .لنتفقدها .لا مزيد من الجولات ، ولا مزيد من الأكاذيب |
Tek yapmam gereken tak-tak-tak yeterince derine ve artık yalan yok. | Open Subtitles | كل ما عليك القيام به هو جعل حفرة حفرة حفرة فقط عميقة بما فيه الكفاية لا مزيد من الأكاذيب |
Şimdi gerçeği anlat. yalan yok. Eğer teslim olursam. | Open Subtitles | اخبرني الحقيقة لا مزيد من الأكاذيب |
Lütfen Josie, ...artık yalan yok. | Open Subtitles | أرجوك يا "جوسي". لا مزيد من الأكاذيب بيننا. |
"Gerçekleri bilmek istiyorsan lütfen oku. Artık yalan yok. " | Open Subtitles | إذا أردت أن تعرفي الحقيقة فلتقرأيه من فضلك ، لا مزيد من الأكاذيب ... |
Tamam, başka yalan yok. Nedir bu? | Open Subtitles | حسنًا، لا مزيد من الأكاذيب ما هذا؟ |
Başka cinayet ve yalan yok. | Open Subtitles | لا مزيد من القتل ، ولا مزيد من الأكاذيب |
Bu adamla tanıştı, adam onu bir sürü yalanla kandırıp hamile bıraktı. | Open Subtitles | قابلته وباع لها علبة من الأكاذيب وجعلها تحمل |
Sonra Tasha'yı kaçırıp aklını bir sürü yalanla doldurdun. | Open Subtitles | (ثم خطفت (تاشا وملأت رأسها بحفنة من الأكاذيب إنها لم ترى وجهك أبداً |
Ne tür yalanlar söyledin? | Open Subtitles | أي نوع من الأكاذيب تلك التي قلتها؟ |
Şu andan itibaren, yalan söylemek yok. Yoksa seni kendi ellerimle öldürürüm. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا, لا مزيد من الأكاذيب أو سآخذك بنفسي |
Her şey burada bitecek, artık yalan söylemek yok! | Open Subtitles | كل شيء ينتهي هنا لا مزيد من الأكاذيب |