"من الأكاذيب" - Traduction Arabe en Turc

    • yalan yok
        
    • sürü yalanla
        
    • tür yalanlar
        
    • yalan söylemek
        
    Eğer bunu yapacaksak, daha fazla yalan yok. Open Subtitles اذا وافقت على ذلك يا أمي لا مزيد من الأكاذيب
    Artık yalan yok, sadece gerçekler demiştin. Open Subtitles لقد قلتَ بأنه لن تكون ثمّة المزيد من الأكاذيب . فقط الحقيقة
    Başka sır, başka yalan yok. Open Subtitles لا للمزيد من الأسرار. لا للمزيد من الأكاذيب.
    Bir sürü yalanla hatırlanmayacağım. Open Subtitles سوف لن يتذكرني أحداً من أجل مجموعة من الأكاذيب
    Böyle birine bu tür yalanlar söylemek düşüncesizlik resmen. Open Subtitles هل تفهم عدم المبالاة في اخبار تلك الأنواع من الأكاذيب لشخص مثل هذا؟
    yalan söylemek yok, neyin var bilmem gerekiyor. Open Subtitles لا مزيد من الأكاذيب أريد أن أعلم ما يجري لك
    Eğer bizimle devam edeceksen artık yalan yok ve bir şey saklamayacaksın. Open Subtitles تعملين معنا لذا لا مزيد من الأكاذيب أو من الأسرار، حسناً؟
    Tamam, artık yalan yok. Burnunuzu her yere sokmak yok. Open Subtitles حسنُ، لا مزيد من الأكاذيب ولا التلصص في الأنحاء
    - Başka tur yok, başka yalan yok. Open Subtitles .لنتفقدها .لا مزيد من الجولات ، ولا مزيد من الأكاذيب
    Tek yapmam gereken tak-tak-tak yeterince derine ve artık yalan yok. Open Subtitles كل ما عليك القيام به هو جعل حفرة حفرة حفرة فقط عميقة بما فيه الكفاية لا مزيد من الأكاذيب
    Şimdi gerçeği anlat. yalan yok. Eğer teslim olursam. Open Subtitles اخبرني الحقيقة لا مزيد من الأكاذيب
    Lütfen Josie, ...artık yalan yok. Open Subtitles أرجوك يا "جوسي". لا مزيد من الأكاذيب بيننا.
    "Gerçekleri bilmek istiyorsan lütfen oku. Artık yalan yok. " Open Subtitles إذا أردت أن تعرفي الحقيقة فلتقرأيه من فضلك ، لا مزيد من الأكاذيب ...
    Tamam, başka yalan yok. Nedir bu? Open Subtitles حسنًا، لا مزيد من الأكاذيب ما هذا؟
    Başka cinayet ve yalan yok. Open Subtitles لا مزيد من القتل ، ولا مزيد من الأكاذيب
    Bu adamla tanıştı, adam onu bir sürü yalanla kandırıp hamile bıraktı. Open Subtitles قابلته وباع لها علبة من الأكاذيب وجعلها تحمل
    Sonra Tasha'yı kaçırıp aklını bir sürü yalanla doldurdun. Open Subtitles (ثم خطفت (تاشا وملأت رأسها بحفنة من الأكاذيب إنها لم ترى وجهك أبداً
    Ne tür yalanlar söyledin? Open Subtitles أي نوع من الأكاذيب تلك التي قلتها؟
    Şu andan itibaren, yalan söylemek yok. Yoksa seni kendi ellerimle öldürürüm. Open Subtitles من الآن فصاعدا, لا مزيد من الأكاذيب أو سآخذك بنفسي
    Her şey burada bitecek, artık yalan söylemek yok! Open Subtitles كل شيء ينتهي هنا لا مزيد من الأكاذيب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus