Bu nişanlandıktan sonra öğrenmesini isteyeceğin türden bir şey değil. | Open Subtitles | أجل ، حسناً هذه ليست من الأمور التي ترغبين أن يعرفها . بعد أن تصبحا مخطوبين |
Doug, bu yetişkinler arasında olan türden bir şey değil. | Open Subtitles | (دوغ),هذا ليسَ نوعًا من الأمور التي تحصلُ بين البالغين |
Cabo'ya giderken yapılacak türden bir şey değil bu. | Open Subtitles | ليس من الأمور التي ستفعلها عندما (تذهب للإستجمام في (كابو. |
Bilirsin, kitapta vurgulayacağımız noktalardan biri de bu, sıkı çalışma ancak uygun koşullarda meyvesini verir. | Open Subtitles | هذه من الأمور التي علينا إدراجها بالكتاب فهذا العمل الجاد يستحق العناء فقط تحت الظروف المناسبة |
Bilirsin, kitapta vurgulayacağımız noktalardan biri de bu, sıkı çalışma ancak uygun koşullarda meyvesini verir. | Open Subtitles | هذه من الأمور التي علينا إدراجها بالكتاب فهذا العمل الجاد يستحق العناء فقط تحت الظروف المناسبة |