"من الإناث" - Traduction Arabe en Turc

    • dişi
        
    • kadın ortaklardan oluşan
        
    • dişiler
        
    İki dişi arasındaki kavgayı durduran bir erkek. TED هذا ذكر يحسم نزاعاً بين اثنتين من الإناث.
    Burada, Solomon Adaları'nda, bu türde sadece birkaç bin tane üreyen dişi kaldı ve burası, onlar için önemli noktalardan biri. TED وهنا في جزر سليمان، لم يتبقى سوى بضعة آلاف من الإناث الولودة من هذا النوع، وهذه واحدة من المناطق المهمة بالنسبة لهم.
    Aslında soru bu değil, çünkü birçok dişi süper kahraman var. TED صراحة هذا ليس السؤال، لأنه هناك العديد من الإناث الخارقات.
    Diane Lockhart şirketi kadın ortaklardan oluşan bir şirkete dönüştürmeyecek. Open Subtitles ديان لوكهارت ليست مناورة لجعل هذه الشركة كلها من الإناث.
    Yani Diane, Alicia ile şirketi tüm kadın ortaklardan oluşan bir yere dönüştürmek için anlaştı. Open Subtitles كان لديها اتفاق مع أليسيا قبل عام لجعل هذا شركة كلها من الإناث...
    Onun yerine, erkekler şahane antenlerini dişiler tarafından yayılan parfümleri koklamak için kullanıyorlardı. TED بدلاً من ذلك، كان الذكور يستخدمون قرون استشعارهم المذهلة لشم العطور المنبعثة من الإناث.
    Sağ ve sol taraftaki iki dişi yiyecek yüzünden birbirlerine bağırıp çağırıyorlar, çünkü yiyecek dişiler için çok önemli, alfa erkek kavgayı durdurup aralarında bu şekilde duruyor. TED اثنتان من الإناث على اليمين واليسار كانتا تصرخان و تصيحان على بعضهما بسبب الطعام، حيث أن الطعام مهم للغاية بالنسبة للإناث، لذا فهو يحسم النزاع بينهما ويقف بينهما بهذه الطريقة.
    Kadınlar çoğunlukla dişi ve birkaç erkek yamasına sahipler. TED المرأة لديها بقع معظمهم من الإناث وعدد قليل من بقع الذكور.
    Bu geniş erkekler, yumurtlamaları için dişi haremleri topluyor. TED فتجمع هذه الذكور الكبيرة أحْرُم من الإناث لتبيض.
    dişi şimdi ayrılabilir. Open Subtitles لاجتذاب المزيد من الإناث ستغادر الأنثى نفسها الآن
    Her aile genellikle çiftleşebilen tek dişi olan bir kraliçenin kontrolündedir. Open Subtitles كل شمل عائلة يُنظّم من قبل الملكة، والتي هي تقريباً وحدها من الإناث تتناسل دوماً.
    Bunun yerine, erkek olabildiğince çok dişi ile çiftleşmeye çalışır. Open Subtitles بالمقابل، يحاول الذكر التزاوج مع القدر الممكن من الإناث.
    Şu anda koloni sakin, çünkü buradaki tüm arılar dişi. Open Subtitles تعيش المُستمعرة في سكينةً الآن، نظراً لإن جميع النحل هنا من الإناث.
    Her aile bir kraliçe tarafından idare edilir ve bu çoğunlukla bir tek bu dişi doğurur. Open Subtitles كل شمل عائلة يُنظّم من قبل الملكة، والتي هي تقريباً وحدها من الإناث تتناسل دوماً.
    dişi ile boğanın bu birleşmesini Open Subtitles يمكننا أيضاً رؤية هذا التجمع من الإناث و الثيران
    Binlerce dişi, açık denizde çiftleşip, kendilerini sahile çıkararak yumurtalarını bırakıyorlar. Open Subtitles بعد التزاوج بعيدا عن الشاطيء, الآلاف من الإناث تجر أنفسها حتى الشاطئ لتضع بيضها,
    Bundan daha ilginci ise fil ve sırtlan toplulukları tamamen anaerkil: Topluluklar dişiler, dişi grupları kız kardeşler, halalar ve yavrular tarafından yönetilir ve seksüel olgunluğa ulaşan genç erkekler gruptan atılır. TED والان اكثر إثارة للإهتمام حقيقة ان مجتمعات الفيلة والضباع مجتمعات انثوية بالكلية تديرها مجموعات من الإناث اخوات, خالات, وصغار وعندما يصل الصغار الذكور إلى النضج يتم طردهم خارج المجموعة
    Baharın sonlarına doğru bir marmot ailesinde yetişkin çift ve geçen yılın yavrularından sadece dişiler bulunur. Open Subtitles بحلول أواخر الربيع , نجد أن عائلة الغـرير تتضمن ... الزوج البالغ مع بعض من نسل السنة الماضيه وجميعهم من الإناث ...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus