"من الاكتئاب" - Traduction Arabe en Turc

    • depresyon
        
    • depresyondan
        
    • depresyonda
        
    Karısı kısa süreli depresyon nöbetleri geçirdiğinde ona destek olmuş. Open Subtitles لقد آزر زوجته حينما دخلت في نوبة وجيزة من الاكتئاب.
    Huzurevi çalışanları her konuda en yüksek depresyon oranına sahip. Open Subtitles الممرضات المنزليات يصيبهم اعلى رصيد من الاكتئاب في اي مجال
    Bipolar hastalığı vardı ve ya o zaman bildiğimiz adıyla manik depresyon. TED لقد عانت من الاكتئاب ثنائي القطب، أو الاكتئاب الهوسي، كما كان يعرف آن ذاك.
    depresyondan kurtulmuş insanlar bunu sonrasında önceye göre daha çok gösterir. TED الناس الذين تخلصوا من الاكتئاب يظهروها بعد أكثر من ذي قبل.
    Zaten depresyondan nasıl yıllarca acı çektiğini anlattım. Open Subtitles انا بالفعل اخبرتك كيف انها عانت من الاكتئاب لسنوات
    Ve yola çıktım ve depresyonda muzdarip bir insanın ardından bir diğeriyle görüştüm. TED و بدأت بالخروج لمقابلة الناس شخص تلو الآخر ممن كانوا يعانون من الاكتئاب.
    Ve keşfettiğim şey yoksul insanlara depresyon tedavisi çoğunlukla hiç verilmediği oldu. TED و ما اكتشفته هو أن أغلب الناس الفقراء لا تتم معالجتهم من الاكتئاب.
    2014'de meslektaşım ve ben, tesadüfen depresyon ve TSSB önleyici ilk ilaçları keşfedene dek. TED حتى جاء عام 2014، عندما اكتشفت أنا وزميلي صدفةً أول دواء يستطيع الوقاية من الاكتئاب واضطراب ما بعد الصدمة.
    Gözlemlediğim test sonuçlarına göre klinik depresyon geçirdiğini düşünüyorum. Open Subtitles حسنا ، على أساس نتائج الاختبار وماذا لاحظت ، فمن رأيي ان كنت الذين يعانون من الاكتئاب.
    Emin olduğumuz tek şey, ağır bir depresyon geçirdiği. Open Subtitles نحن على على دراية بأنها تمر بحالة من الاكتئاب
    depresyon ve korku hastalığı geçiriyor. Open Subtitles وحتى الان فهي تعاني من الاكتئاب والوساوس
    Hiç depresyon veya psikoz geçirdiniz mi? Open Subtitles أسبق لكَ أن عانيتَ من الاكتئاب أو الذُهان؟
    Onunla tanıştığım zaman depresyon ya da onun gibi bir şeyden dolayı hastanedeydi. Open Subtitles التقيت به في المسـتشـفى كان يعاني من الاكتئاب
    depresyon problemi de öyle, tıbbi herhangi bir sorunu yokmuş. Open Subtitles ليس لديه اي نوع من الاكتئاب ليس هناك اي نوع من مشاكل الادويه
    Şimdi bu depresyon ülkesinde yoksul insanlar arasında bir salgın var, bakılmıyor, tedavi edilmiyor, çözüm adımı atılmıyor, ve bu büyük mertebeden bir trajedi. TED فإذاً نحن لدينا وباء في هذا البلد من الاكتئاب بين الناس الفقراء الذين لم تتم مساعدتهم و لا معالجتهم و لا أحد يتكلم عن هذه المشكلة، و إنها لمأساة صخمة.
    Bir akciğer hastalığı olan kronik obstrüktifi olan hastalara, Alzheimer'ı olanlara depresyon ve endişesi olan hastalara Parkinson hastalarına uyguladık. TED وقمنا باستخدام هذا الجهاز مع مرضى لديهم مرض الانسداد الرئوي المزمن، وهو مرض رئوي، مرضى يعانون من الزهايمر، مرضى يعانون من الاكتئاب والقلق والناس الذين يعانون من مرض باركنسون.
    İki hafta içinde adam ağlamayı bırakıyor. Bir ay içinde de depresyondan kurtuluyor. TED وفي خلال شهر، كان قد شُفى من الاكتئاب.
    Onları bu depresyon yaratan mesajlar kasırgasından, mutluluğu yanlış yerde arama eğiliminden uzaklaştırdı ve bizi depresyondan çıkaran daha anlamlı ve yepyeni değerlere yakınlaştırdı. TED فقد اتشلَتهم بعيدًا عن إعصار تلك الرسائل المسببة للاكتئاب، والتي عوَّدتنا على البحث عن السعادة في الأماكن الخطأ، وأخذَتهم نحو قيم أفضل وذات معنى والتي بدورها ساعدتهم على الشفاء من الاكتئاب.
    Kliniklerin söylediğine göre, bu taramalar, Alzheimer hastalığını önlemekte, kilo ve bağımlılık sorunlarını çözmekte, aile içi geçimsizlikleri aşmakta ve tabi ki, depresyondan endişeye, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna kadar çeşitli akıl hastalıklarını tedavi etmekte. TED هذه الصور، تقول العيادات، يمكن ان تساعد في منع مرض الزهايمر تحل مشاكل الوزن و الادمان تجاوز المشاكل الزوجية و تعالج ، بالطبع ، العديد من الامراض النفسية ابتداءً من الاكتئاب حتى القلق المرضي و اضطراب نقص اللانتباه و فرط النشاط
    Kronik depresyondan dolayı acı çekiyormuş hep. Open Subtitles كانت تعاني من الاكتئاب المزمن
    O zamandan beri, Lou depresyonda ve panik atakları var. Open Subtitles منذ ذلك الحين، لويز تعانى من الاكتئاب ونوبات الذعر والأوهام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus