Burada bir milyon dolardan fazla paradan bahsediyoruz, üç yıl daha araştırma için. | Open Subtitles | نحنُ نتحدث عن أكثر من مليون دولار هُنا و 3 سنوات من البحث |
Yani, raporum 25 sayfadan fazla, detaylı araştırma, diyagramlar ve haritalar var. | Open Subtitles | أعني، تقريري يتجاوز 25 صفحة من البحث الدقيق، الرسوم البيانية و الخرائط |
Herhangi biri görsün diye burada istemeyerek bir tomar araştırma bırakmışlar. | Open Subtitles | هناك حزمة كاملة من البحث لقد تركوها هنا ليشاهدها أي شخص |
İnsanların ilk yapacağı şey kitapların içinde arama yapmanızı sağlayan kitap okuyucu programlar olacaktır, bu eğlenceli birşey. | TED | بعض الامور الاولى التي يفعلها الناس هو أن يصنعوا قارئ كتب يمكنك من البحث داخل الكتب, و هذا ممتع |
Dünya Savaşı araştırmalarından Mirakuru'nun kopyasını üretmeyi hiç başaramadım. | Open Subtitles | من البحث اليابانيّ الأصليّ العائد للحرب العالميّة الثانية الذي اكتشتفه. |
Bu konuya odaklanmış bir araştırmayla yıllar içerisinde geliştirdiğim bir teknik. | Open Subtitles | التقنية التي طورت لمدة سنوات من البحث المركّز العالي. |
Elbette çok fazla çalışma ve araştırma gerelkiyor. | TED | ستتطلب الكثير من العمل، الكثير من البحث. |
Bu da sekiz kilometre yarıçaplı bir araştırma alanı demek oluyor. | Open Subtitles | هذا يعطينا نصف قطرها من البحث لا تقل عن خمس ميل. |
Burası diğer araştırma türlerinin sonuç vermesi gerektiği yer ve işte bu yüzden PISA, ülkelere neler yapmaları gerektiğini söyleme konusunda girişimde bulunmuyor. | TED | وفي هذه النقطة بالذاتعلى أشكال أخرى من البحث التدخل وهو الأمر الذي يجعل برنامج بيسا لا يغامر بإملاء الطريق التي على البلدان اتباعها. |
Bilimsel araştırma esnasında çok fazla çalışma çizimim oldu, bu farklı yoldan labirent deneyine saygı duymayı sağlıyor. | TED | الكثير من أعمالي تنتج من البحث العلمي وهذه تعود على أثر تجربة المتاهة و لكن بطريقة مختلفة. |
2001 yılında, bir araştırma yapmak ve onları ziyaret etmek için izin aldım. | TED | و في 2001 . أخذت إجازة من البحث لزيارتهما. |
Bu yiyeceklerin mikrobiyomlarımızla nasıl etkileştiğini görmek için daha çok araştırma gerekiyor. | TED | نحتاج المزيد من البحث قبل أن نفهم تمامًا كيف تتفاعل بالضبط أي من هذه الأطعمة مع الميكروبيوم. |
Her şey hacklenebilir ve bu araştırma çok önemli fakat karşılaştığımız ikinci zorluk ARGE'den ve prototiplerden nasıl gerçek ürünlere geçeceğimizdi. | TED | يمكن اختراق كل شيء، والبحث مهم، ولكن التحدي الثاني أمامنا هو كيف ننطلق من البحث والتطوير والنماذج الأولية إلى منتجات فعلية؟ |
Yıllar süren araştırma tarih oldu ve sen çamurdaki domuz gibi mutlusun. | Open Subtitles | سنوات من البحث وأسفل الأنبوب وأنت سعيدة كخنزير في القاذورات. |
- Ama araştırmamızın bütününde... - Araştırmaları boş ver, çocuklar araştırma dinlemez! | Open Subtitles | ولكن كل جزء من البحث هذا الكلام له منفعة في البحث ، وليس مع الأطفال |
Emrederseniz bölgede bir arama yaparız. | Open Subtitles | وأطلب الإذن لي بأن أباشر المزيد من البحث في المنطقة. |
Sorun olmam. Hayır, merdiven altına girin. Birazdan arama bitecek, orada güvende olursunuz. | Open Subtitles | اختبئي تحت الدرج,سوف ينتهون من البحث قريبا,ستكونين بأمان هنا |
Öğleden sonraki, bütün arama çabalarına rağmen polis hala resimdeki tanımsız kadını bulamadı. | Open Subtitles | على الرغم من البحث الهائل بعد ظهر اليوم فأن الشرطه مازالت لم تحدد مكان تلك المرأه المجهوله التى نشروا صورتها صباح اليوم |
Dünya Savaşı araştırmalarından Mirakuru'nun kopyasını üretmeyi hiç başaramadım. | Open Subtitles | من البحث اليابانيّ الأصليّ العائد للحرب العالميّة الثانية الذي اكتشتفه. |
Şişko Tony'nin bir sırrı ufak bir araştırmayla ortaya çıkan bir sırrı olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | ما حدث أن فات توني كان لديه سرا، سر اكتشفته بقليل من البحث |
Henüz gidip isteyemiyorsunuz, ama burası, kadınlar için yapılan bir çalışma sonucu hem kadınlar hem de erkekler için alanda ilerlemeler sağlayacak aktif bir sorgulama alanı. | TED | لا يمكننا طلبه بعد لكن هذا المجال من البحث هو مجال نشط حيث يكون تطبيق الدراسة على النساء سيدفع بالدراسة إلى الأمام على صعيد الرجال والنساء |