Ön kapıdan onları geçiremezdim, odama götüremezdim bu yüzden lağımları inşa ederken kendim için de bir şey ekledim. | Open Subtitles | لم أكن أستطيع إدخالهن من البوابة الأمامية أو إدخالهم إلى حجرتي لذلك، خلال عملية بناء المجاري بنيت شيئاً لنفسي |
Ön kapıdan çıkmış ve o zamandan beri görülmemiş. | Open Subtitles | و بمجرد خروجه من البوابة الأمامية لم يرَه أو يسمع به أحد |
En azından Ön kapıdan girmeme izin verdiler. | Open Subtitles | على الأقل يسمحون لى بالمرور من البوابة الأمامية. |
Şimdi Ön kapıdan dışarı çıkacağım ve birimime katılacağım. | Open Subtitles | أتركنى أخرج من البوابة الأمامية حتى أنضم لوحدتى |
Stansfield Ön kapıdan dışarı adımını atmaman konusunda beni tembihledi. | Open Subtitles | ما يتيح ليّ بعض الوقت كي أجد فكرة. وطلب مني (ستانفيلد) أن أتأكد بأن لا تخرج من البوابة الأمامية. |
Özel durumlar için hazırlanmış kemer teçhizatıyla bir aracın altına ilişip Ön kapıdan içeriye girebilirsiniz. | Open Subtitles | ببعض المعدات الخاصة بامكانك الحصول على مرادك أسفل مركبة وتدخل من البوابة الأمامية مباشرة |
Doğrusu mekan mükemmel gözüküyor. Buraya Ön kapıdan girmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، المكان كله يبدو رائعاً، لا أستطيع الانتظار للعبور من البوابة الأمامية. |
Ön kapıdan 270 metre uzaktayız şef, ama yolu kapamışlar. | Open Subtitles | نحن على بعد 300 ياردة من البوابة الأمامية ، يا رئيس ؟ لكن هناك حاجز |