Ama kız arkadaşım Cynthia bana taşındığından beri birçok değişiklik yaptı. | Open Subtitles | ولكن صديقتي سينثيا أنتقلت معي وقد قامت بعمل الكثير من التغييرات |
Kanun benim elimde olduğu için, burada bir hayli değişiklik yapacağım. | Open Subtitles | الآن وبعدما أصبحت القانون، سأحدث الكثير من التغييرات هنا |
Çok işimiz var. Bir sürü değişiklik yapacağız. | Open Subtitles | امامنا الكثير من العمل لننجزه و الكثير من التغييرات |
Bunlar Çin'de gördüğüm dev değişimlerden yalnızca küçük parçalar. | TED | هذه مجرد أجزاء من التغييرات العملاقة، التي شهدتها في الصين. |
Mode'da yapacağım birçok olumlu değişimlerden, her biçimde ve ölçüdeki kadınları onurlandıracağımız değişimlerden biri. | Open Subtitles | إنه الأول من التغييرات الإيجابية التي سأضيفها إلى مود تغييرات تكرم الناس من كل الأشكال و المقاسات |
Tabii ki son yıllarda bu alanda birçok değişime tanık olduk. Ve insanlar bu konuda uyanmaya başladı. | TED | بالتحديد لقد رأينا، في السنوات الأخيرة، الكثير من التغييرات في هذا الإطار. وقد بدأ الناس بالاستيقاظ تجاه ذلك. |
Bir sürü değişime ihtiyacımız var. | TED | ونحتاج للكثير من التغييرات. |
Adı Lindsey. Romanımda bir sürü değişiklik yapmak istiyor. | Open Subtitles | تريد ان تقوم بالكثير من التغييرات في روايتي |
Görülebilen ve görülemeyen pek çok değişiklik oluyordu. | Open Subtitles | كان هنالك العديد من التغييرات بعضها يمكنك ملاحظتها, بعضها لا |
Bu yüzden biraz değişiklik yapacağız... | Open Subtitles | لذا سيكون هنالك القليل من التغييرات الفعّالة حالًا |
Bildiğiniz üzere, krallığımda, dini yaşama dair birçok değişiklik yaptım. | Open Subtitles | كما تعلم في مملكتي, لقد قمت بالعديد من التغييرات الى الحياة الدينية |
Majesteleri'nin kendi krallığında, birçok değişiklik yapmış olduğunun elbette farkındayım. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد على علم بأن جلالتك قد قمت بالعديد من التغييرات في مملكتك |
Eğer ittifak olacaksak beyefendi, o zaman bir değişiklik daha öneriyorum. | Open Subtitles | حسنا, إذا كنا سنصبح حلفاء أيها السيد إذا سأقترح إجراء المزيد من التغييرات |
Son haftalarda sende bir çok değişiklik fark ettim. Eve geç gelmeler, erkek meseleleri. Öpüştük ve oda öldü. | Open Subtitles | لقد لاحظت مؤخراً العديد من التغييرات فى الأسابيع الماضية. لقد قبلته, وهو ميت الآن. |
Youpi, kendisiyle Pitou'da gerçekleşen değişimlerden ötürü Pouf'un korktuğunu anlamıştı. | Open Subtitles | "وهذا ما أوضح لـ (يوبي) أنّ (بوف) كان خائفًا جدًّا من التغييرات الطفيفة" "بيتو) و(يوبي) مرّا) بتجربتين لا يُستهان بهما" |
(Gülüşmeler) Yani bu konuda bazı sıkıntılar yaşadığımız ortada. Çünkü bunların yaşantımıza etkileri oldukça fazla ve çağımıza kazandırdığımız çoğu değişime sayılarla olan bağımızı ilerleterek ortak oluyoruz. | TED | (ضحك) بشكل واضح، يوجد مشكلة مرتبطة بالحساب، لأنها تعد من المهارات المهمة للحياة، وتشمل الكثير من التغييرات التي نريد تقديمها في هذا القرن لجعلنا أكثر راحة مع الأرقام. |