Burada da gördüğünüz üzere eski bir teknoloji olan boya fırçası tekniği uygulanıyor. | TED | ويمكنكم أيضاً الآن رؤية ، استخدام أسلوب قديم من التقنية وهي استخدام الفرشاة. |
Sorun şu ki bahsettikleri teknoloji ve gelecekler birbirinden çok farklı. | TED | المشكلة هي أنهما يتطلعان إلى أنواع مختلفة من التقنية وأنواع مختلفة من المستقبل. |
NASA, Google ve yüksek teknoloji ve bilim camiasının başka liderleri tarafından destekleniyor, | TED | مدعوم من ناسا وجوجل وقادة آخرون من التقنية والعلوم |
teknolojiden korkmuyorlardı; çünkü böyle bir kavramları yoktu. | TED | لا يخافون من التقنية ، لأنه لاشيء يستدعي الخوف |
Ben bir yayayım ama kanun genellikle kanunlar teknolojiden... ... bir yada iki nesil geride kalır, eğer onun kaldırımlara uygun olmadığını söylüyorsak,iki tane seçeneğimiz var. | TED | أنا ماشي. ولكن القانون ابطأ من التقنية بجيل أو جيلين، وحين يقال لنا ألا مكان لنا على الرصيف، فسيكون لدينا خيارين. |
Son olarak, teknolojinin getirdiği faydalardan bir haberler. | TED | ثالثا: لأنهم لا يعلمون شيئا عن المنافع المستمدة من التقنية. |
Onun özeline saygı duyduğumuzdan, teknolojinin bu kısmını kullanmayacağız. | Open Subtitles | احتراما لخصوصياتها لن نستخدم هذا الجزء من التقنية. |
Bu çikletler üstün teknoloji ile temizlendi ve ilk günkü kadar taze hale getirildi. | Open Subtitles | فتات صغير من التقنية إنها تغسل فمك وهي بجودة اليوم الذي أنتحت فيه |
Teknolojileri bizim çok ötemizde. Tüm bu programa hakkını verecek... ..türden bir teknoloji. | Open Subtitles | ..تقنيتهم متقدمة جدا عنا , هذا النوع من التقنية الذي يمد |
İtiraf et artık Scully. Bu muhteşem bir teknoloji. | Open Subtitles | أنت يجب أن تعترف، مع ذلك، سكولي، هذا قطعة مدهشة جدا من التقنية. |
Neden birisi tüm bir uygarlığı yok etsin, fakat inanılmaz gelişmiş teknoloji ürünü bir şeyi dokunmadan bıraksın? | Open Subtitles | لماذا يريد شخص ما تدمير حضارة بكاملها لكن يترك قطعة واحدة من التقنية المتقدمة سليمة؟ |
Radyo istasyonundan bulabileceğin bir teknoloji değil bu. | Open Subtitles | ليست نوعاً من التقنية تحصل عليها داخل كوخ إذاعي |
Bu Eskiler'in silahı, çok ileri bir teknoloji ürünü. | Open Subtitles | سلاح القدماء هذا يبدوا أنه قطعه متقدمه من التقنية |
Uçak Gemisi ulusal güvenlik için inşa edilir elbette... ve burası da bir kaç tonluk, yüksek teknoloji ürünü bir eğlence devi! | Open Subtitles | بالطبع حامل الطائرات صنع للأمن الوطني وهذا كثير من التقنية العالية للفولاذ المثني لأجل التسلية |
Şimdi bile, doğal dünyayı teknolojiden daha değerli sayıyorlar. | Open Subtitles | حتى الآن يقيمون الطبيعة أكثر بكثير من التقنية |
Gazetecilerin teknolojiden korkma sebebi şu: İnsanların haberleri tüketme şekilleri değiştiği için büyük haber kuruluşları zor bir dönemden geçiyorlar. | TED | فالسبب في أن الصحفيين خائفون من التقنية هو أن: تمرُ أكبر المؤسسات المهنية بأوقات صعبة بسبب الطريقة المتغيرة التي يستهلك بها الناس الأخبار. |
Tıpkı dünyamızın teknolojiden büyük oranda etkilenen haritaları gibi -- Google Haritalar'ı, GPS'i düşünün -- aynı şey, dönüşümle beynin haritalanmasında da gerçekleşmektedir. | TED | والان ومثلما هو للخرائط الطبيعية لعالمنا والتي استفادت كثيراً من التقنية -- فكروا بخرائط غوغل ، فكروا بنظام تحديد المواقع الـ GPS -- والشيء نفسه يحدث الآن لخرائط الدماغ عن طريق النسخ. |
Bu tür bir teknolojinin Amerika ordusunda kullanıldığını anladıklarında, dünya hükümetlerinin nasıl tepki verdiğini hayal edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تتخيلي كيف كان رد فعل الحكومات في العالم عندما أدركوا استخدام هذا النوع من التقنية في الجيش الأمريكي |
Makineleri açıp, yeniden çalışır duruma getirmek için teknolojinin ana parçasına ihtiyaç duyuyorlar. | Open Subtitles | إنّهم بحاجة إلى قطعة مفتاح من التقنية لجعل آلاتهم تعمل مجدداً |
teknolojinin bu alanında patlama yaşandığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | انت لا تفهم هذه المساحة من التقنية تنفجر , صحيح؟ |