"من الجانب الآخر" - Traduction Arabe en Turc

• Diğer taraftan
• öbür taraftan
• öteki taraftan
• Diğer taraftaki
• diğer tarafta
• diğer tarafından
• diğer ucundan
• karşısından

Bu şey, senin ve benim insanlarımı öldüren Diğer taraftan.
هذا الشيء الذي قتل رجالك ورجالي هو من الجانب الآخر

Diğer taraftan çıkan o eleman sen değilsin. O bir Color Xerox.
الشخص الذي يخرج من الجانب الآخر إنّه ليس أنتَ، بل نسخة شبيهة

Onun tarafından bize abanıyor DEA de öbür taraftan bizi gözetliyor.
إنها ذكية , إنها تراقبنا من جانبها مكافحة المخدرات تراقبنا من الجانب الآخر

Şimdi de öteki taraftan işi, sürüyü Boğa ve Ayı'lardan korumak olan adam geliyor Chuck Rhoades.
والآن من الجانب الآخر الرجل الذي وظيفته أن يركب الصعاب تشاك رودز

Diğer taraftaki dostumuzla güçlü bir irtibat kurmak için fırsat kullandık.
سنحت لنا الفرصة وحسب، بإقامة اتصال قوي بصديقنا من الجانب الآخر.

Sonra da tabi ki diğer tarafta da aşırıcılar ve politikacılar tarafından kullanıldı.
ثم، بالطبع، إستغلها المتطرفين و السياسيين من الجانب الآخر.

Elinde bu var gibi görünüyor. Binanın diğer tarafından izlemeye gideceğim.
يبدو أنك مسيطرة على الوضع سأذهب لأراقب من الجانب الآخر للمبنى

Uzun menzilli radarlarımızdan biri, gezegenin diğer ucundan bir sinyal aldı.
إحدى مجاميعنا طويلة المدى إلتقطت قراءة من الجانب الآخر من العالم

Polis tek silah atışının sokağın karşısından geldiği kanısında.
الشرطة تعتقد أن رصاصة واحدة جاءت من الجانب الآخر من الشارع

Adamlarım makine odasına girip onları Diğer taraftan vuracak.
رجالي سوف تذهب من خلال غرفة آلة وتضربهم من الجانب الآخر

Bir çift yataklarında yatarken bir araba eve giriyor, yatak odasından geçip Diğer taraftan çıkıyor.
رجل و زوجته نائمان في سريرهما.. ثم تدخل الغرفة عليهما سيارة ثم تخرج من الجانب الآخر

Diğer taraftan da fotoğraflar çek.
إلتقط بعض الصور من الجانب الآخر هُناك. من فضلك.

Bir bedel ödemeden doğanın dengesini öylece değiştiremezsin. Eğer öbür taraftan bir cadının gücünü kullanacaksa kim bilir ödeyeceği bedelin ağırlığını nasıl olacaktır.
لا يمكن العبث في توازن الطبيعة دون ثمنٍ، فإذا هي تستخدم طاقة ساحرةٍ من الجانب الآخر..

Kapı düşer düşmez sizi öbür taraftan koruyacağım.
حالما ينزل الباب، سأغطّيكم من الجانب الآخر

Etrafından dolanıp öbür taraftan bir yol bulabilecek miyiz bakalım.
لندور حولها ونرى إذا يمكننا أيجاد طريق للدخول من الجانب الآخر

Bu bilgilerle donatılmış olarak sonunda ben, parçalanmış benliğimi bir araya getirecektim. Her bir parçam farklı bir ses tarafından temsil ediliyordu, yavaş yavaş ilaçları bırakmaya başladım ve psikiyatriye, bu sefer öteki taraftan geri döndüm.
كانت مسلّحة بهذه المعرفة، وفي نهاية المطاف كنت سأجمع شتات نفسي، كل جزء مني يمثله صوت مختلف، أنسحب تدريجياً من كل علاجاتي، وأعود إلى الطبيب النفسي، لكن هذه المرة من الجانب الآخر.

Bunun anlamı şu: Sen burada kal, ben etrafından dolaşıp öteki taraftan açayım.
أما " وينردات " تعني أنه ينبغي عليكِ البقاء هنا بينما أنا أذهب إلى هناك و أفتح هذا الباب من الجانب الآخر

Diğer taraftaki ruhlar Bu sözleri duyun, duyun haykırışımızı
سماع هذه الكلمات، يسمع صرخة لدينا روح من الجانب الآخر

Bir tarafta ortadan kaybolan bir hizmetli, ...diğer tarafta soğuk kanlı bir katil.
من جانب , طباخة مفقودة و من الجانب الآخر جريمة قتل بشعة

diğer tarafta seni izliyordum. Seninle oynuyordum.
كنت أراقبك من الجانب الآخر كنت ألعب معكِ

Saturn'ün diğer tarafından görülen tam bir güneş tutulması.
إنها كسوف كلي للشمس مأخوذه من الجانب الآخر لزحل.

Antarktika'nın diğer tarafından bize ulaşmak 12 saatlerini aldı.
تطلب الأمر 12 ساعة لتصلنا من الجانب الآخر من قارة أنتارتيكا

Trafik gerçekten berbattı ve biz şehrin diğer ucundan, Kudüs'ün kuzeyinden yola çıkmıştık.
كانت حركة المرور مروعة ، وكنا قادمون بسيارة الاسعاف من الجانب الآخر من المدينة في الجزء الشمالي من القدس.

Aslında şu anda yolun karşısından bana el sallıyor, gitmem gerek.
انه يلوح إلي من الجانب الآخر من الشارع , سوف اذهب ..