Ağlayan bir bebeği tutarak karımın Ameliyattan ne zaman çıkacağını anlamaya çalıştım. | Open Subtitles | ممسك بطفل باكي محاولاً الحصول على فكرة بينما تخرج زوجتي من الجراحة |
Bunları bulaşıcı hastalıkları tedavi etmek ve Ameliyattan kemoterapiye organ nakillerine kadar her şeyi güvenli bir şekilde kolaylaştırmak için kullanıyoruz. | TED | نستخدمها لعلاج الكثير من الأمراض المعدية، ولتسهيل كل شيء بشكل آمن من الجراحة إلى العلاج الكيميائي لزراعة الأعضاء. |
-Haydi, 12 saatlik bir Ameliyattan çıkmıştı. -Bu nedir Andy? | Open Subtitles | أعني مشترك الرجل قد كان فقط من خلال 12 ساعة من الجراحة. |
Bu, bu tür bir ameliyat geçiren İnsanlarda ortaya çıkabilen bir durum. | Open Subtitles | انه شيء يحدث مع بعض الناس الذين يجرون هذا النوع من الجراحة. |
Laparoskopi, bu şekilde yapılan bir ameliyattır. Uzun ekipmanlarla, küçük kesikler içinden yapılan bir ameliyat. | TED | المناظير تفعل هذا النوع من الجراحة. جراحة بمعدات طويلة باستعمال شقوق صغيرة |
Böyle bir ameliyatı yapmak çok basit. | Open Subtitles | هذا النوع من الجراحة يمكن أن يجرى فى نهاية الأسبوع |
Elbette gerektikçe cerrahi de uygulayacağız. | TED | و بالطبع، سنعمل القليل من الجراحة بعض الأحيان و من هذا القبيل. |
Hayır ama doktor Ameliyattan çıkar çıkmaz size bildirecek. | Open Subtitles | لا, لكن الدكتور سيتصل بكِ بمجرد أن يخرج من الجراحة |
Gördüğünüz psişik görüntüler gerçekse, Ameliyattan sonra da devam edeceklerine inanın. | Open Subtitles | , لو كانت رؤياك الذهنية حقيقية فعليك أن تؤمن أنها ستراودك عندما تخرج من الجراحة |
Ameliyattan çıktıktan beş saniye sonra ilaç tedavisine başlatacaktın. | Open Subtitles | ظننتك أنت من تحاول إدخالها بتجربة طبية بعد خمس دقائق من الجراحة |
Size söylediğim gibi efendim, Ameliyattan çıktı ve şimdi iyi, | Open Subtitles | كما قلت لك يا سيدي لقد خرجت من الجراحة وهي بخير |
Ameliyattan sonra iyileşiyor, ameliyatlı hastalarda depresyon ve iyileşme üzerine çalışmalar okumuştun ya. | Open Subtitles | , انه يتعافى من الجراحة و أنتِ قرأتِ الدراسات على الشفاءو اليأس لدى المرضى الجراحيين |
Ameliyattan yeni çıktı. Yatakta olması gerek. | Open Subtitles | لقد خرجت من الجراحة للتو لا يجب أن تكون خارج الفراش |
Karının karnında kocaman bir delik açıldı, yani Ameliyattan sağ çıksa bile uzun ve zor bir iyileşme dönemi olacak. | Open Subtitles | , لديها حفرة في بطنها , حتى لو أنها نجت من الجراحة ستمر بفترة نقاهة طويلة و مؤلمة |
Az önce bir ameliyatın sonundayken bir ameliyat hemşiresi bana karımın nasıl olduğunu sordu. | Open Subtitles | كنت لتوي قد انتهيت من الجراحة حين سألتني ممرضة عن حال زوجتي |
Bu çapta bir ameliyat için yeterli donanımımız yok. | Open Subtitles | نحن لسنا مجهزين من اجل ذلك النوع من الجراحة |
Radikal bir ameliyat tarzında uzmanız. | Open Subtitles | متخصصين في نوع معين من الجراحة |
ameliyatı bitirdikten sonra bekleme salonunda buluşuruz. | Open Subtitles | سأجدكِ فى غرفة الانتظار عندما نخرج من الجراحة |
ameliyatı kaldıramayabilir ve ölebilir. Ama Seattle'a gelme sebebimiz bu. | Open Subtitles | أو قد تموت من الجراحة. ولكن هذا سبب قدومنا ل"سياتل". |
Çünkü, diyebilirsiniz ki; "Bu tip cerrahi de kozmetik olarak sayılabilir." | TED | لانه ربما تقول ، " حسنا هذا النوع من الجراحة يمكن ان يعتبر تجميليا." |
Bunun arkasındaki bilim o kadar etkileyiciydi ki genç bir cerrahın kurul sertifikasına sahip olması Amerikan cerrahi Kurulu tarafından zorunlu hale getirildi. | TED | الآن العلم وراء هذا النوع من الجراحة قوي جدًا لدرجة أنه أصبح مطلوبًا من قبل المجلس الأمريكي للجراحة لكي يصبح الجراح الصغير مجازًا من المجلس. |