Seninle konuşmak güzeldi ama gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً, من الجيد التحدث إليك و لكن علينا فعلاً أن نواصل المسير |
Seninle konuşmak güzeldi. | Open Subtitles | حسناً من الجيد التحدث معك |
Seninle konuşmak güzeldi. | Open Subtitles | من الجيد التحدث إليكم. |
Sizlerle konuşmak güzel hanımlar fakat benim Olsen'a kapanmadan yetişmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا من الجيد التحدث معكم ياآنسات لكن حقا يجب علي ان اذهب الى اولسن قبل ان يغلق |
Ama gerçekten kendi yaşımdan beni anlayan biriyle konuşmak güzel. | Open Subtitles | لكن من الجيد التحدث مع شخص مقارب لكِ بالعمر وبمكنه فهمكِ. |
Peki, seninle konuşmak güzeldi. | Open Subtitles | حسنا.. من الجيد التحدث معك |
- Seninle konuşmak güzeldi. | Open Subtitles | -كان من الجيد التحدث إليك -حسناً، حسناً |
- Peki, seninle konuşmak güzeldi. | Open Subtitles | حسنا، كان من الجيد التحدث معك |
Seninle konuşmak güzeldi Stanley. | Open Subtitles | من الجيد التحدث إليك , ستانلي |
Senle konuşmak güzeldi! | Open Subtitles | كان من الجيد التحدث معكِ! |
Seninle konuşmak güzeldi! | Open Subtitles | كان من الجيد التحدث معكِ! |
Seninle karşılıklı konuşmak güzel. | Open Subtitles | إنه من الجيد التحدث معكِ شخصيا. |
Bunu konuşmak güzel. | Open Subtitles | من الجيد التحدث هكذا |
Ama seninle bunu konuşmak güzel. | Open Subtitles | ... لكن من الجيد التحدث إليك عن هذا |