"من الخيارات" - Traduction Arabe en Turc

• fazla seçeneğimiz
• seçenek var
• bir seçeneğim
• şansı
• seçme
• seçeneğin
• seçenekler
• bir seçenek
• fazla seçenek
• başka seçeneğim
• seçeneği
• dizi seçim

Çok fazla seçeneğimiz yok.
فى الوقت الحالى , سيدي ليس لدينا العديد من الخيارات

- Geet kaçıyor! - Bir çok seçenek var!
جيت تحاول الهرب من المنزل هناك العديد من الخيارات

Herhangi bir seçeneğim yoktu ama burada var.
لم يكُن لديّ الخيار، ولكن هنا لديكِ العديد من الخيارات

Fazla seçim şansı yoktu. Manticore'da bitecek bir kariyeri uyandırdın.
وكما ان لديها العديد من الخيارات لطلب إنهاء العقد مع مانتيكور

Pek seçme şansım yok gibi, değil mi?
حسنا , أنا حقيقتا ليس لدي الكثير من الخيارات , هل لدي ؟

Ve çok fazla seçeneğin ve çok az zamanın olduğu bir dünyada yaptığımız en bariz eylem etraftakileri görmezden gelmektir.
وفي عالمنا حيث لدينا الكثير من الخيارات والقليل جداً من الوقت، الشئ العادي لنفعله هو تجاهل الأشياء.

Başka seçenekler arayacak olursan biri seni silahşör olarak tutarsa bana bildir.
إحتمال ضئيل أنك تريد مزيداً من الخيارات على عقد إيجار العمل أي شخص يؤجرك كمرتزق تبلغني

O anda vardığım sonuç şuydu, elimde başka bir seçenek yok.
و لكن النتيجة التي توصلت اليها ذلك الوقت هو انني لم اكن املك الكثير من الخيارات.

Son on yılda, insanlara hep daha fazla seçenek sunmanın üç ana olumsuz sonucunu gördük.
في العقد الماضي راقبنا ثلاث عواقب سلبية لعرض الكثير والكثير من الخيارات على الناس

Sattığım için üzgünüm ama başka seçeneğim yoktu.
آسف لأني إضطررت للبيع ، لكن لم يكن لدي الكثير من الخيارات

Ben de güvenmiyorum, ama fazla seçeneğimiz yok.
أنا لا أثق به أيضا لكن ليس لدينا الكثير من الخيارات هنا

Benim bakış açımla, pek fazla seçeneğimiz yoktu.
حسب ما أرى فلم تكن لدينا الكثير من الخيارات

Durumuza bakılınca, fazla seçeneğimiz yok görünüyor.
وبحسب وضعنا الحالي ليس لدينا الكثير من الخيارات

Bir sürü seçenek var, bu da insanı kaygılandırıyor.
الكثير من الخيارات. إنها مدعاة للارتباك.

Ama dürüst olmak gerekirse çok fazla da bir seçeneğim yoktu.
ولكن لأكون صادقة ليس لديّ الكثير من الخيارات

Buraya o gelmek istedi. Pek bir seçeneğim yoktu.
أرادت القدوم هنا، لم يكن بيدي الكثير من الخيارات

Çocuklarını korumak için imzalamaktan başka şansı yok.
سيكون لديها القليل من الخيارات ستوقع هذه

Dr. Katherine yaşasaydı daha fazla seçme şansımız olurdu.
لو ان الدكتورة جوليان كانت علي قيد الحياة سوف يكون لدينا فقط المزيد من الخيارات

New York'ta pek çok güzel seçeneğin vardır tabii.
بالطبع تملكين العديد من الخيارات هناك في نيوورك

Onlar başka seçenek aramıyorlar. seçenekler arasında boğulmuşlar.
إنهم لا يتطلعون إلى مزيد من الخيرات الناس لديهم الكثير من الخيارات ليتخذوها

Bu, toplumumuz ve ekonomimizi yapılandırmamız adına bize daha fazla seçenek vermeli. Ve bence nihayetinde, sadece bir seçenek olmaktan daha öteye giderek bir mecburiyet halini alacaktır.
وهذا ينبغي أن يوفر لنا المزيد من الخيارات للطريقة التي سنهيكل بها مجتمعنا واقتصادنا، وأعتقد في نهاية المطاف، أن الأمر سيتحول من كونه خيارًا، وسيصبح أمرًّا حتميًّا.

Elbette demek istediği rakiplerinden daha fazla seçenek yarattıklarıydı.
كان يعني، بطبيعة الحال، أنهم كانوا قادرين على خلق المزيد من الخيارات أكثر من منافسيهم.

Bana soruldu, fakat başka seçeneğim yoktu.
طلب مني، لكني لم يعط الكثير من الخيارات.

Tasarımcıların bugün sayısız seçeneği var.
اليوم لدى المصممين مجموعة كبيرة من الخيارات.

Sadece insanların yaptığı bir dizi seçim.
فهي مجرد مجموعة من الخيارات التي يقوم بها الناس.