Hanımefendi, onun yetkisi Başkan'dan geliyor. | Open Subtitles | سيدتي، سلطته يستمدها من الرئيسة |
Başkan'dan 2 mesaj var. | Open Subtitles | قناة الاتصال ايضا من الرئيسة |
Hükümet, suikastçiye dönüşmüş 300 tane eski hükümlünün Başkan'ın izni olmadan öylece ortadan kaybolmasına asla izin vermez. | Open Subtitles | لن تدع الحكومة 300 من المدانين السابقين والمتحولون إلى قتلة مأجورين أن يختفوا بدون موافقة من الرئيسة |
Adım Yüzbaşı Lee Adama, Başkan'ın özel temsilcisiyim. | Open Subtitles | , (انا الكابتن (ليً اداما ممثل شخصي من الرئيسة |
Başkan'ın doğrudan emriymiş. | Open Subtitles | كان بأمر مباشر من الرئيسة |