Bunca yolu aslında bir paket Tereyağı almak için katettik. | Open Subtitles | لقد جئنا جميع هذه الطريقة لاقتراض أساسا عصا من الزبدة. |
Hıyarlı sandviçler de harika bir de, Tereyağı yerine margarin kullanmasalar. | Open Subtitles | شطائر الخيار جيدة أيضاً إلا فى حالة وضعهم السمن بدلاً من الزبدة |
Kruvasanına Tereyağı ister misin hayatım? | Open Subtitles | هل تحبي القليل من الزبدة على الكرواسون الخاص بك عزيزتي؟ |
Az önce altı tane fıstık ezmeli sandviç ve tam koca bir kutu... dondurma yedi. | Open Subtitles | لقد أكلت للتو ستة شطائر من الزبدة والمربى بالفستق وعلبة كاملة من الأيس كريم |
Bin miligram fıstık ezmeli gevrek ve iki ampul çikolatalı sütü hazır bulundurun. | Open Subtitles | كن جاهزا بالف جيرامات من الزبدة المخلوطة بالفستق واثنان من نستلة |
Sabah 3'te beni Tereyağı almak için dışarı gönderdi. | Open Subtitles | بعثني إلى الخارج الساعة الـ3 صباحاً ليرى إن كان بإمكاني شراء 6 باوند من الزبدة. |
Azıcık Tereyağı, tamam mı? Fazla değil. Nedenini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | قليل من الزبدة ,ليس كثيراً ,أتعرف لماذا؟ |
Orta boy mısır alabilir miyim? Tereyağı olmasın, bir de diyet kola alayım. | Open Subtitles | هل لي بفشار خالي من الزبدة, حجم متوسط و بيبسي دايت صغير, من فضلك؟ |
Evet, ama alnına tuttuğu Tereyağı 18 sent değerinde. | Open Subtitles | و لكنها تضع على جبهتها ما قيمته 18 سنتاً من الزبدة |
Üzerine Tereyağı sürülmüş çelik profili mı tercih ederdin? | Open Subtitles | حسناً, هل تفضّل الحديد الداعم على الصحن مع قالب من الزبدة عليه؟ |
Hayır, bunda utanacak birşey yok. Çokça Tereyağı. | Open Subtitles | كلاّ , لا داعي للخجل من ذلك أجل , الكثير من الزبدة |
Bu sabah 10 paket Tereyağı yediğin doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح انك التهمتي 10 باكيت من الزبدة في الصباح ؟ |
Mükemmel! Meyvemin üzerine biraz Tereyağı koyabilir misiniz? | Open Subtitles | رائع ، هل يمكنك وضع القليل من الزبدة علي الفاكهه خاصتي؟ |
Bunu Tereyağı kılıklı güneyli bir zenofobun yapamayacağı çok açık. | Open Subtitles | فبالتأكيد لن يكونَ على يد مغنيين جنوبيين يرتدون مثلَ عصاً من الزبدة |
Isıtırsın, üzerine biraz da erimiş Tereyağı... | Open Subtitles | قم بتسخين ذلك، مع القليل من الزبدة المذابة. |
Tatlı soğan, bir çorba kaşığı Tereyağı. | Open Subtitles | لحم خنزير مقدد , فلفل أحمر بصل حلو , و ملعقة كبيرة من الزبدة |
Görünüşe göre Aşçı Griffin beş çeşit Tereyağı ziyafeti hazırlıyor. | Open Subtitles | يبدو أن الشيف جريفين يقوم بـ إعداد وليمة لـ خمس أشخاص من الزبدة اللذيذة |
Keşke içinde daha çok Fıstık ezmeli sandiviç olsaydı. Hmm. Emma çalıştığı yerdeki binadan email gönderiyordu. | Open Subtitles | رغم أني آمل مزيداً من الزبدة وأقل رقائق كانت تبعث إيميل للمبنى التي تعمل به |