Ha, kanser araştırması için bir kaç sigara bırakabilir misin bize? | Open Subtitles | هلا تركت لي القليل من السجائر من أجل دراسة عن السرطان؟ |
Bu şekilde evimize çok sigara alabilirdik. Alabilirdik, değil mi? | Open Subtitles | ذاك الذي يشتري الكثير من السجائر في بيتنا هذا .. |
Günde 2 paket sigara içen çirkin şişko bir adam gibi. | Open Subtitles | مثل جسد رجل قبيح سمين يدخن علبتين من السجائر في اليوم |
Ufaklık, annenin uskumrudan uzan durduğundan emin ol. | Open Subtitles | يا صغير لا تجعل أمك تقترب من السجائر |
Bir insanın güvenle tüketebileceği sigara sayısı sıfır. | TED | صفر هو الرقم الوحيد الآمن من السجائر للإنسان. |
Birincisi: Her evin sahibi farklı bir milliyete mensup, farklı türde bir içecek ve farklı türde bir sigara tüketiyor. | TED | أولاً: كل مالك منزل من جنسية مختلفة، يشرب شرابا مختلف عن الآخر، ويدخن نوعا مختلف من السجائر. |
Ayrıca sigara içenlerin de her gün daha az sigara içtiği ve bunun tarihteki en düşük seviyeye ulaştığı da doğru. | TED | وصحيح أن هؤلاء الذين يواصلون التدخين يدخنون في اليوم عدد من السجائر أقل بكثير من أي وقت مضى. |
Onun resminin olmadığı bir paket sigara yok. Öldükten sonra onun adını bir sabuna verecekler. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تشتري علية من السجائر دون أن تجد صورتها في داخلها , حتى أنه هناك صابون باسمها |
Bu adamdan bir keresinde 47 karton sigara araklamıştım. | Open Subtitles | نهبت من هذا الشخص 48 كرتوناً من السجائر ذات مرة أخبرته أني سوف أتركه وشأنه إذا شرا بضاعتي |
- Bir paket sigara haricinde bir şey vermedi. Yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أنه لم يعطنى شيئا سوى علبه من السجائر |
Açıkçası efendim, 'Aralık Arazi'de bir merdivenin tepesinde beremi takıp, peşpeşe sigara tellendirerek bir gece geçirmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | حسناً, بصراحة سيدي, أُفضل أن أقضي أمسيتي على ظهر سلمٍ في منطقة القتال وأدخن العديد من السجائر |
Bana götürmelik iki kahve daha ve bir paket sigara ver. | Open Subtitles | أعطني كوبين من قهوة لأخذهما مع علبة من السجائر. |
- Kızgın bir anne vergi dairesini aradı... ve bir büfe satıcısının... dört yaşındaki kızına saat 4'te bir paket sigara sattığını söyledi. | Open Subtitles | ام غاضبه كلّمت قسم فرض الضرائب وادعت ان موظف الوقوف السريع باع لابنتها ذو الاربعة اعوام باكيت من السجائر الساعه 4 |
Birkaç sigara yanığı var ama, onları kapatıcıyla yok edebiliriz. | Open Subtitles | يوجد عليه بضع حروق من السجائر لكن يمكننا تداركها بالمرهم المخصص |
Ufaklık, annenin uskumrudan uzan durduğundan emin ol. | Open Subtitles | يا صغير لا تجعل أمك تقترب من السجائر |