"من السماء" - Traduction Arabe en Turc

    • gökten
        
    • gökyüzünden
        
    • cennetten
        
    • Cennetle bu
        
    • gökyüzünün
        
    • Tanrı'
        
    • Gökyüzünde
        
    • Gökyüzündeki
        
    Kendi geleceğimi görebilirdim. Ta ki gerçek geleceğim gökten inene kadar. Open Subtitles ظللت أتطلع إلى مستقبلي حتى جاء المستقبل الحقيقي ساقطاً من السماء
    gökten inip aklımı başımdan alacak seksi bir kıza ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج فتاة تلقيني من السماء و تقلب حياتي رأساً على عقب
    Biz burada kendi işimize bakıyoruz, sonra birden gökten düşüp bize saldırıyorsunuz. Open Subtitles أعني أننا على أرضنا نباشر شؤوننا، فإذا بكم هبطتم من السماء وهاجمتمونا.
    Aramızdan yeni bir önder seçtik: gökyüzünden gelen adam Helikopterci. Open Subtitles بالإضافة إلى أننا وجدنا زعيم جديد الرجل القادم من السماء
    Ev arkadaşım tatlarının cennetten düşme birer parça gibi olduğunu söyledi. Open Subtitles زميلتي في الغرفة وتقول أنها طعم مثل قطرات صغيرة من السماء.
    Hak ettiğimiz iyi hayat gökten yağmayacak. TED فالحياة الجيدة التي نرغبُ فيها لن تتساقط علينا مثل المَن من السماء.
    Şükürler olsun ki hava terbiyeli, çünkü öyle olmasa uçaklar gökten düşerdi. TED ولحسن الحظ أن الهواء منتظم الحركة، فلو لم يكن كذلك، لسقطت الطائرات من السماء.
    Ayrıca felaketten kaçınmaları gerek, sadece bireysel zararlar değil, gökten gelen zararlardan da. TED كما يجب أن يكونوا قادرين على تجنب المخاطر، ليس المخاطر الذاتية فحسب، بل والآتية من السماء أيضا.
    "Uzaktan, geceden ve sabahtan Orada on iki rüzgarlı gökten, Beni işleyen hayatın hamuru Buraya fısıldadı: işte burdayım. TED من بعيد، من المساء إلى الصباح من السماء ذات الرياح الاثني عشر هنالك، أمور الحياة نسجتني من أسفل هذا الجانب؛ ها أنا ذا.
    gökten düşüp kafanıza çarpan şeylerden bahsetmiyorum. (hail dolu anlamına da gelir) Ben sıcak coşkulu heyecanlı TED أنا لا أتحدث عن الأشياء التي تنزل من السماء وتسقط على رأسك أنا أتحدث عن تعريف
    Bir sene önce, bu düş, bu melek gökten iniverdi. Open Subtitles ثم منذ سنة، هذاالحُلم،الملاك.. سقطت من السماء.
    Ateş ve rüzgar gökten göğün tanrılarından gelir, ama senin tanrın Crom'dur. Open Subtitles النار و الرياح تأتي من السماء من الرب, لكن "كروم" هو إلهك
    Bir sonraki gökten düşecek. Ve sonra bin akrep... Open Subtitles التالي سيسقط من السماء, وبعد ذلك سيأتي ألف عقرب
    Nerden geldiğin beni ilgilendirmez. Belki de gökten düştün. Open Subtitles لا أهتم من أين أتيتِ يمكنكِ السقوط من السماء بحسب علمى
    Getirdim! Ama gökten bir kız düştü! Lanet olası eski borular! Open Subtitles لكن هذه الفتاة نزلت من السماء اللعنة على هذه الانابيب القديمة خذي
    Tek başıma koşuyorum, işlerimi düşünüyorum... bir anda durup dururken, bir ahır kapısı gökyüzünden düşüverdi ve neredeyse bana çarpıyordu. Open Subtitles لقد كنت أهرول ، و مهتمة بعملي وقد خرج من لا مكان باب حظيرة سقط من السماء وكاد أن يسحقني
    Sonra birdenbire, bir koç gökyüzünden inmiş... ve bir ses peygambere fısıIdamış: Open Subtitles ثم فجأة نزل كبش من السماء وهناك صوت يهمس في اذن النبي
    Güçlenmek, büyümek ve üretmek için gökyüzünden gelen güneş ışığını kullanır. Open Subtitles انها تستخدم ضوء الشمس من السماء لتقوية نفسها و تنمو وتتكاثر.
    cennetten gelen nazik bir yağmur gibi yer yüzüne damlar. Open Subtitles تسقط مثل المطر الخفيف من السماء فوق الارض التي تحتها
    Cennetle bu dünyanın tam ortasında Open Subtitles بين عوالم الأرض من السماء
    Bir kız gökyüzünün ortasından nereye kaybolur ki? Güzel soru. Open Subtitles من الذي يرغب في خطف فتاة من السماء بأي حال؟
    Yüce İsa, Tanrı'nın oğlu cennetten gelen ekmeğimizdesin. Open Subtitles مبارك المسيح ، الله، إبن الأب أنت الخبز الحى الذى يأتى من السماء
    Bu fotoğraf bir gökyüzü parçasını gösteriyor o kadar küçük ki bunun gibi 100 tanesi Gökyüzünde ancak bir dolunayı örtebilirdi. TED تبين هذه الصورة رقعة صغيرة جدًا من السماء أنها تحتاج إلى 100 رقعة مثلها لتغطي القمر مكتملا في السماء
    Ve eğer bir kamera alır da Gökyüzündeki rastgele bir yere tutar ve enstantanesini açık bırakırsanız kameranız Hubble Uzay teleskobuna bağlı olduğu sürece şuna benzer bir görüntü elde edersiniz. TED و لو أخذت كاميرا و وجهتها نحو أي جزء من السماء عشوائياً، و أبقيت عدسة الكاميرا مفتوحة، طالما أن كاميراتك متصلة مع تلسكوب هابل الفضائي، سوف ترى شيئا من هذا القبيل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus