Bebek resimlerinin ön sayfada çıkmaması çok kötü. | Open Subtitles | من السىء أن صور الطفل لن تكون على الصفحات الأولى |
Annenin, Keith'in başına gelen şu korkunç kazadan sonra kaçıp gitmesi kötü oldu. | Open Subtitles | من السىء رحيل والدتك بعد حادثة كيث الفظيعة |
Affedersin ama sadece iki görevi kalmasının neden kötü olduğunu hâlâ açıklamadın. | Open Subtitles | آسفة , مازالت غير مستوعبة لماذا من السىء أنه تبقت لديه مهمتان فقط ؟ |
O şirketin neler yaptığını bilmemesi çok kötü. | Open Subtitles | من السىء انها لم تعلم ما كانت حقيقة تلك الشركة |
O suçluları tutana bunu soramayacak olman ne kötü. | Open Subtitles | من السىء انه لا يمكنك سؤال من وظف العصابة لسرقتها |
Annemi bana yaptığın gibi, kuleye kilitlemek suretiyle koruyamamış olmamız çok kötü... | Open Subtitles | من السىء أننا لا نستطيع حماية والدتي بحبسها فى برجِ كما فعلت معي. |
Bu gece meşgul olmanız çok kötü Çünkü çok eğlenebileceğiniz bir parti biliyorum. | Open Subtitles | أنه من السىء أنكى مشغولة للغاية الليلة. أعلم أنها حفلة جميلة جدا... التى سوف تحصلون عليها... |
Kalamayacak olmanız çok kötü beyler. | Open Subtitles | انه من السىء جدا الا تبقوا معنا |
- Sana göz kulak olan birisinin olması başına gelen en kötü şey olmaz. | Open Subtitles | ليس من السىء أن يعتني بك شخص ما |
Onu iki kere sallandırmazlarsa çok kötü. | Open Subtitles | من السىء أنهم لا يستطيعوا شنقه مرتين |
Ama tatiller, kötü giden şeyleri daha da beter hale getirir. | Open Subtitles | الاجازات تجعل من السىء أسوأ. |
Şeytan ve Julie Cooper ile yaşayacak olması yeterince kötü değil mi? | Open Subtitles | إنه ليس من السىء بالدرجة الكافية عليها أن تعيش مع ذلك الشيطان و (جولى) |
- Asıl senin onu seviyor olman çok kötü. | Open Subtitles | من السىء أنك انت تحب ليمون |
Hmm, bu çok kötü. | Open Subtitles | ...من السىء للغاية |
- Lemon'u seviyor olman çok kötü. | Open Subtitles | من السىء أنك تحب ليمون لا . |