kaya içinde ilerlediğimiz her bir milde içimizden birini kaybederiz. | Open Subtitles | قطع الرؤوس. كل ميل من الصخور ننتقل نفقد واحد منا. |
Cenote delikleri bu zayıflayan kaya çıkıntılarının üzerinde milyonlarca yılda şekillendi. | Open Subtitles | فوق هذه الحافة من الصخور الضعيفة تكونت السينوتي، بعد ملايين السنوات. |
Yüzeyden bakınca görmüyorsun ama köprünün hemen altında epey bir kaya var. | Open Subtitles | لا يمكنك رؤيتها من السطح، ولكن هناك من الصخور ما يكفي لتخدعك |
Güç ise yüzyıllar boyu dimdik duran eski bir taş ev. | Open Subtitles | القوة مثل المبنى المبنيّ من الصخور القديمة والذي يبقى صامداً لقرون |
kayalık, ardından çöl ve tekrar kayalık. | Open Subtitles | صخور، صحراء مهجورة وهناك المزيد من الصخور |
Lordum, size daha çok taş bulacağım. | Open Subtitles | . سيدي , سأحصل لك على المزيد من الصخور |
Lütfen elleri ve ayakları her daim kayadan uzak tut. | Open Subtitles | لذا رجاءً، ابقِ يديك ورجليك نظيفة من الصخور طوال الوقت |
İrlandalı dev, denize çok sayıda kaya fırlatarak İskoçya kıyısına köprü görevi görecek olan taşları yarattı. | TED | فألقى العملاق الإيرلندي ما يكفي من الصخور في البحر ليصنع جسراً من الحجارة يصل للساحل الاسكتلندي. |
Ve biraz mika, yumuşak kaya kireç taşı. | Open Subtitles | وبعض أنواع أخرى من الصخور مثل ميكا و شيل و الحجر الجيرى |
Neredeyse 4 ton kaya yolumuzu engelliyor. | Open Subtitles | هناك أربعة أطنان مترية من الصخور تعوق طريقنا. كلا. |
Bugün bir kase dolusu kaya götürsem bile umrumda olmaz,tamam mı? | Open Subtitles | لا يهمني إن وضعت طبقاً من الصخور اليوم حسناً؟ |
Bir günde 2500 santimetreküp kaya ve toprak çıkarsa... 365 günde ne kadar çıkar. | Open Subtitles | 2500سنتيمتر مكعب من الصخور والتراب فى اليوم لمدة 365 يوم |
2500 santimetreküplük bir kaya 365 günde toz olur. | Open Subtitles | 2500سنتيمتر مكعب من الصخور والتراب فى اليوم لمدة 365 يوم |
Sen hiç kimseye hükmetmiyorsun ki... bir avuç kaya... ve kumdan başka. | Open Subtitles | أنت لا تحكم شيء لكن كومة من الصخور و الرمل. |
Yerin çok altında, Asya ile çarpışıyor, büyük bir kaya kütlesi oluşturuyor. | Open Subtitles | وهي ارض عميقة خلق اصطدامها بآسيا كتلة ملتوية من الصخور |
İki dakika içinde üstüne beş ton kaya yığılır. | Open Subtitles | في خلال دقيقتين سيكون جبل من الصخور فوقك |
Kuzey ucunda meşe ağacı olan uzun bir taş duvar var. | Open Subtitles | -أنه حقل ذو طابع مميز به جدار من الصخور وشجرة بلوط ضخمة |
Nehirleri, okyanusları ve bitkisel hayatı ile gelişmiş bir gezegeni yararsız bir taş yığınına döndürdü. | Open Subtitles | ...توغلت بالكوكب المزدهر مع الأنهار والمحيطات والحياة النبات الأولية وتبلورت في كتلة عديمة الفائدة من الصخور |
Bu bir taş daire. | Open Subtitles | المكان عبارة عن دائرةٍ من الصخور |
Evet. Etraf sık kayalık. | Open Subtitles | نعم, ليس الكثير من الصخور هناك خارجا |
Sana daha çok taş kullanalım demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أننا نحتاج المزيد من الصخور |
Erimiş kayadan oluşmuş kusursuz bir yarım küre. | Open Subtitles | تبدو كشكل نصف كروي الشكل من الصخور المذابة |