Amacına ulaşmanı sağlayacak bir rehberin olmasından daha iyisini hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل طريقة افضل من ان يكون لديها مدرسة ترشدك لمنالك |
Birinin bu savaşı birden bire durdurabilmesini hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل أنه يستطيع أي شخص إيقاف هذا الشيء |
Hayal etmesi zor ama günün birinde umarım burada büyük bir şehir yükselecek. | Open Subtitles | من الصعب تخيل ذلك الان ولكن يوماً ما كما امل ستكون هذه مدينة واحدة كبيرة |
Köprünün olmadığı bir toplum düşünmek çok zor çünkü insan topluluğu için büyüme ve gelişmede çok önemliler, ama yalnızca bir nehir veya engel üstünden güvenli geçişten çok daha öteler. | TED | من الصعب تخيل حضارة بلا جسور، فالجسور في غاية الأهمية لنمو وتطور المجتمعات الإنسانية، لكنها ليست مجرد وسيلة آمنة لتجاوز نهر أو عقبة. |
Bu hayata kendini kaptırdığında birden kaybediyorsun ve birdenbire geleceğini tahmin etmek daha zor oluyor. | Open Subtitles | * و عندما تبدأ بالإيمان به* يرحل, وبصورة مفاجئة يصبح* *من الصعب تخيل المستقبل |
Normal görünüyordu. Birini öldürebileceğini düşünmek zor. | Open Subtitles | لقد بدت طبيعية من الصعب تخيل أن تقوم بالقتل |
İkimizin buradan tek parça halinde çıkması biraz zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل أن كلانا سنخرج من هذا كقطعة واحدة |
Senin gibi geliştirilmiş genetik öldürme makinesinin böyle bir konuya takılmasını hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل آلة قتل معدلة وراثياً مثلكِ تكون في وضع كهذا |
- Tamam, anne. İnşaat işçiliğinden alınan maaşla böyle bir yüzüğü karşılamayı hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل شراء مثل هذا الخاتم براتب معمارى |
Bir şeyin oradan sağ çıkmasını hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل أن أي شيء يُمْكِنُ أَنْ يَعِيشَ خلال كُلّ هذا |
Bir suçlunun hem bu bölgede hem de Doğu Cleveland'da bu kadar rahat olabileceğini hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل الجانى مرتاح فى هذا الحى ايضا التصيد فى شرق كليفلاند |
Frater'n savaş dışındaki halini hayal etmek zor. | Open Subtitles | كان من الصعب تخيل فراتر وهو في حياته العادية |
Dünyanın dinazorları tanımadığı bir zamanı hayal etmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل أن هنالك فترة لم يكن للعالم أدنى فكرة عن وجود الديناصورات |
Hayal etmesi zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل ذلك الآن |
Hayal etmesi zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل ذلك. |
Onu bir başkasının yediğini düşünmek çok zor. | Open Subtitles | إنه من الصعب تخيل . أن شخصاً يأكله |
Böyle bakarken birini bu şekilde düşünmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل أن هناك أحد ما هنا |
Bu hayata kendini kaptırdığında birden kaybediyorsun ve birdenbire geleceğini tahmin etmek daha zor oluyor. | Open Subtitles | * و عندما تبدأ بالإيمان به* يرحل, وبصورة مفاجئة يصبح* *من الصعب تخيل المستقبل |
Laptop'ıma fıstık ezmesi bulaştıran çocukla aynı çocuk olduğunu düşünmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل إنه نفس الشاب الصغير الذي لطخ لتوه اللاب توب بزبدة الفول السوداني |
İkimizin buradan tek parça halinde çıkması biraz zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل أن كلانا |