bu pazarlığın bana düşen kısmı sizinki ise ; siz çarpışmaya hazır olacaksınız. | Open Subtitles | هذا الشق المتعلق بي من الصفقة. أما أنتم, فعليكم أن تكونوا مستعدين للإنقضاض. |
Sahte kardeşinin anlaşmanın kendi üstüne düşen kısmını yerine getireceğine ikna olmadım. | Open Subtitles | أعذراني لست مقتنعاً تماما بأخيك المزيف هذا يخطط للإحتفاظ بغايته من الصفقة |
Anlaşmaya uymazlarsa güvenilmez olduklarını bilirsin. | Open Subtitles | انها طفلة واحدة ان لم يلتزموا بجانبهم من الصفقة |
Anlaşmaya uyup uymadığımızı görmek için bekliyor. | Open Subtitles | هي تنتظر رؤية إذا نحن نتبع جانبنا من الصفقة |
Pekala,şimdi beni burdan çıkar. Ben payıma düşeni söyledim. | Open Subtitles | حسنآ,احفر لتخرجنى أنا أنهيت جزئى من الصفقة |
Tamam. Şimdi anlaşmanın kendime ait kısmını yerine getirdim, sıra sizde. | Open Subtitles | حسناً الآن قمت بجزئي من الصفقة أتوقع منك أن تلتزم بجزئك |
Ama küçük anlaşmamızın kendi kısmına düşeni yapmaya başlarsan, seni daha iyi şartlarda ağırlayabiliriz. | Open Subtitles | و لكن بمجرد بدء القيام بنصيبك من الصفقة أنا قد أكون قادرا على نقلك لمكان أفضل للإقامة |
Hayıflandığım yok. Bunları göze alarak bu işi seçtim. | Open Subtitles | و لابأس، فلقد كانت جزءً من الصفقة |
Uzayı yürüyüşü paketin bir parçası değil miydi. | Open Subtitles | إعتقدتُ السير في الفضاء كان جزء من الصفقة. |
bizim yerden bitme üstüne düşen görevi yaparsa ikimizde ilah olacağız. | Open Subtitles | لقد انهي ذلك القصير دوره من الصفقة كلانا سنكون عظماء |
Ve o zamandan itibaren, anlaşmanın üstüme düşen tarafına uymaktan başka bir şey yapmadım. | Open Subtitles | .. ومن ذلك الوقت فصاعداً لم أفعل أيّ شئ سوى جزئي من الصفقة |
Pazarlığımızın bana düşen kısmını yerine getirdim, peki sen yerine getirdin mi? | Open Subtitles | أمتنا العظيمة لقد حافظت على وعدي من الصفقة و لكن هل حافظت أنت على وعدك ؟ |
Yani, Anlaşmaya bağlı kaldınız ama biz kalmadık. | Open Subtitles | أقصد، أنتما نفذتما جانبكم من الصفقة ونحن لا |
Şimdi Anlaşmaya sadık kal ve arabanın anahtarlarını ver. | Open Subtitles | الآن لمواكبة نهاية الخاص بك من الصفقة وتعطيني مفاتيح سيارتك. |
Yetkililerle arası iyi olan biri olarak kapuçinoların Anlaşmaya dahil olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسنا، لدي مصادر جيدة بأن الكابتشينو لا يعتبر جزءا من الصفقة |
Sayın Yargıçlar, payıma düşeni yapmayı kabul ediyorum. | Open Subtitles | سيادتكم لقد قمت بالقسم الواجب علي من الصفقة |
Ben payıma düşeni yaptım. | Open Subtitles | أضمن طرفي من الصفقة. |
- Bill, ödül anlaşmanın bir parçasıydı. - Biliyorum. Bu bir sorun. | Open Subtitles | يا بيل الحصول على الجائزة كان جزء من الصفقة لدينا مشكلة هنا |
O zaman, anlaşmanın ikinci kısmına geçelim. | Open Subtitles | حسناً , دعنا نمر إلى المرحلة الثانية من الصفقة |
Hayıflandığım yok. Bunları göze alarak bu işi seçtim. | Open Subtitles | و لا بأس، فلقد كانت جزءً من الصفقة |
Birisiyle berabersen onun arkadaşları da paketin bir parçasıdır. | Open Subtitles | انت تواعد شخصا ، واصدقائه جزء من الصفقة |