doğal olarak endüstri kendi ticari çıkarlarını desteklemek için etkileme stratejisine angaje olacaktır. | TED | من الطبيعي أن تنخرط الشركات في خطط تأثير من أجل ترويج مصالحها التجارية. |
Amancio Malvado, en yaşlı olanımız doğal olarak en tazesine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | أمانسيو مفليدو أقدم مكان لهم وكان من الطبيعي أن يكون أكثر أسمين |
O kadar kolay aşık oluyorsun ki, karıştırmam çok doğal. | Open Subtitles | تبدو وكأنك تعشق بكل سهولة لذا من الطبيعي أن أكون مشوشة |
Kasede civcivin hiçbir türü yok.Yumurtanın üzerinde taneciğin olması çok doğal. | Open Subtitles | ليس هناك أي نوع من الدجاج في الطبق إنه من الطبيعي أن نجد مثل ذلك على البيض |
Yo yo! Biri seni ısırmaya çalışmış. Korkmuş olman çok normal. | Open Subtitles | من الطبيعي أن تخافي لقد حاول المشردون أن يأكلوك |
Erkek çocukların, anneleri biriyle çıkarken tuhaf hissetmesi çok normal. | Open Subtitles | إنّه من الطبيعي أن يشعر الأبناء بغرابة عندما تواعد أمهاتهم رجالاً آخرين |
Ah, hadi ama, Phoebe, meraklı olmak normal bir şey. | Open Subtitles | أوه، هيا، فيبي، انها من الطبيعي أن يكون من الغريب. |
Herhangi bir operasyon öncesinde streslenmek gayet normal bir durum. | Open Subtitles | من الطبيعي أن تتنرفز قبل إجراء عمليّة من هذا النوع |
Garajınızın açık olması normal mi? | Open Subtitles | هل من الطبيعي أن يكون الجارج الخاص بكم غير مقفل ؟ |
Bu kadar iyiliğin karşısında, ben doğal olarak kötü yönü seçtim. | Open Subtitles | أذاً, كان من الطبيعي أن أكون طالحاً أمام هذا الخير |
Bir insan konuştuğunda ağzından doğal olarak tükürük çıkar. | Open Subtitles | كما ترى، من الطبيعي أن يتناثر اللعاب من الفم أثناء الحديث |
Seyirci durumun önemini anlıyor, doğal olarak etkilendiler. | Open Subtitles | استطاع المتفرجون إدراك ذلك، فكان من الطبيعي أن يتفاعلوا. |
Seyirci durumun önemini anlıyor, doğal olarak etkilendiler. | Open Subtitles | استطاع المتفرجون إدراك ذلك، فكان من الطبيعي أن يتفاعلوا. |
Bir şey bittiğinde yıkılmış hissetmen çok doğal. | Open Subtitles | من الطبيعي أن تشعر بالدمـار حين ينتهي شيءٌ مـا |
İnsanların bir anda unutamaması çok doğal. | Open Subtitles | . من الطبيعي أن تختلف مشاعر النّاس بشأن ذلك |
Bak, gergin olman çok normal, tamam mı? | Open Subtitles | أنظر ، من الطبيعي أن تكون متوترا ، حسنا؟ |
Psikolojik açıdan konuşacak olursak ebeveynlerinize benzeyen biriyle birlikte olmanız çok normal. | Open Subtitles | من الناحية النفسية فإنه من الطبيعي أن ينتهي بكَ الحال مع شخص كأحد والديك |
normal bir insana kıyasla oluşacak komplikasyon neticesinde ölme riskin daha yüksek. | Open Subtitles | أنت لديك أحتمالية أكبر من الطبيعي أن تؤدي التعقيدات الجراحية إلى موتك |
Yani, yaşlanmandan ve ölmenden elbette korkuyorum. Korkmam gayet normal. | Open Subtitles | بالطبع إنني خائفة لكونك تتقدم في العمر و تحتضر , من الطبيعي أن يخاف الإنسان |
Uyuyorsa bu gayet normal bir şey. Ne var bunda? | Open Subtitles | من الطبيعي أن يسيل لعاب الأطفال وهم نائمون، لماذا تتصرف بهذه القسوة؟ |
Yani eski karına karşı hislerin olması normal. | Open Subtitles | أعني، إنه... من الطبيعي أن تكنّ مشاعر لزوجتك السابقة |