"من العصابة" - Traduction Arabe en Turc

• çetenin bir
• çete
• üyesi
• kartel
• Çeteden

Lanet müdür benim de o çetenin bir parçası olduğumu düşünüyordu.
ظنّ ذلك المدير السافل أنني فرد من العصابة

Sonra çetenin bir üyesi oldum ve yeni üyelerin giriş törenine katıldım.
بعدما أصبحت فرداً من العصابة تسنت لي الفرصة لاختيار أعضاء جدد

Eğer bir bahçıvan değilsen, çete üyesi değilsindir.
إن لم تكن من المزارعين، فلست من العصابة.

Hayatta kalmak için çete kurmaya mecbursun.
أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ جزءَ من العصابة للتَمَتُّع بالفرصة.

Şimdi bu güç dağıtan adam çetenin üyesi mi oldu?
إذًا أيعني هذا أن رجل القوى بات من العصابة الآن؟

Görünüşe göre Riley kartel dostlarıyla görüşecek.
يبدو ان رايلي ستقابل أصدقاءها من العصابة

Bir dakika ya. O Çeteden ama ben değil miyim?
عذراً ، ولكن هل هي جزء من العصابة وأنا لا؟

Sonunda, çetenin bir kısmıyla arkadaş oldum.
في هذه النقطة انا صديق مع بعض من العصابة

Artık çetenin bir üyesi olduğumu sanıyordum.
لدي شعور بأنني كنت جزءا من العصابة

Ama nihayet çetenin bir üyesi olduğumu hissetmeye başlıyorum."
لكنها تجعلك تشعر أنك فرد من العصابة

Artık Vincent çetenin bir parçası mı?
هل فينست فرد من العصابة الان؟

- çetenin bir parçası değilsin.
-انت لست جزءً من العصابة

Benim tahminim bir çete mensubunun iki cinayet kurbanının cesedinin yerini değiştirirken yakalamış olduğumuz
تقديري بأننا اعترضنا سبيل فرد من العصابة من نقل جثة إحدى الضحيتين المقتولتين

Yeni çete üyesiyse, kaçma riski var demektir.
إذا ما أصبح فرد من العصابة جديد فسيكون محلقاً في خطر

Diğer çete üyeleri tarafından harcanmaktansa barbiyle oynaması daha iyi.Uzun olan yakalandı
أفضل أن تكون مع العصابة من أن تضرب من العصابة. قسم الفتيات الطويلات، أُمّن

Çetenin her bir üyesi beşer yıl yerler.
كل عضو من العصابة يحصل على خمس سنوات لدوره في الجريمة

Belki hatırlarsın hapisteki kartel üyeleri genellikle arkadaşlarının yaptıkları suçları üstlerine alırlar.
ربما تتذكر أعضاء سجناء من العصابة عادةً يعترفون بجرائم

kartel'in kasabadakilerle konuşması ne kadar sanıyorsun?
كم من الوقت باعتقادك سوف يستغرق من العصابة للتحدث مع أهل القرية

Çeteden çıkmanın üç yolu var.
يوكجد ثلاث طرق لكي تتخلص من العصابة إما أن تقتل أو أن تذهب إلى السجن

Çünkü o akıllı ve cesur davranarak, Çeteden ayrıldı, sen yapamadın.
لأنه كان يملك العقل و الشجاعة للخروج من العصابة و أنت لا