"من الغاز" - Traduction Arabe en Turc

    • gaz
        
    • gazı
        
    • gazdan
        
    • benzin
        
    • yakıt bizi
        
    Sahip olduğumuz doğal gaz, köprü yakıt, ben onu böyle görüyorum. TED وبالتالي ما لدينا هو جسر وقود من الغاز الطبيعي، هكذا أراه.
    Şimdiye kadar yaptığımız şey dağın bir tarafına çok miktarda doğal gaz depolamak. TED لذلك، ما قمنا بعمله هو تكديس الكثير من الغاز الطبيعي بجانب أحد الجبال.
    Polis daha sonra bana... pilot çakmağın söndüğünü ve,... etrafa gaz sızdığını söyledi. Open Subtitles الشرطه أخبرتني لاحقاً شعله الأرشاد قد تكون أنطفأت فقامت بأطلاق القليل من الغاز
    Bu adamlarda bir kamyon dolusu sarin gazı varsa tüm eyaleti yok edebilirler. Open Subtitles إذا كان بحوذة هؤلاء الرجال شحنة شاحنة من الغاز فبإمكانهم إهلاك الولاية بالكامل
    Dünya ve diğer sekiz gezegenin etrafında döndüğü gazdan bir top. Open Subtitles انه كرة من الغاز تدور حولها الأرض وثمانية كواكب أخرى
    O şişko benzin deposunu taşıyabilecek kadar büyük bir araç. Open Subtitles العربة كبيرة بما يكفي لسحب تلك الدبابة السمينة من الغاز
    "gaz maskesi taktı, çatıdaki bir kapağı açtı ve tozu aşağı döktü." Open Subtitles كان مُرتدياً قناع الواقى من الغاز فتح فتحة ، وأسقط المسحوق للداخل
    Uzaya muazzam miktarda gaz ve toz saçarak devasa bir nebula oluşturacak. Open Subtitles وستقذف بكميات هائلة من الغاز والغبار الى الفضاء،لتتشكل على هيئة سُدُم عملاقة
    Bu une benziyor, evren bir kutu dolusu gaz gibi sonsuza dek devam edecek. TED فما يعنيه ذلك هو أن الكون كصندوق من الغاز يدوم للأبد.
    4,5 milyar yıl önce, gaz ve tozdan oluşan bir bulut vardı. TED إذا عدنا 4.5 مليار سنة إلى الوراء، كانت هناك سحابة من الغاز والغبار.
    Güneşe geldiğimiz zaman, saniyede 100 kilo kuyruklu yıldızdan ayrılıyor olacak gaz, toz, falan. TED وبحلول وقت وصول المذنب إلى الشمس، سينجم عن نشاط المذنب خروج 100 كغ في الثانية من الغاز والغبار وغيرها.
    Yalnızca, derinlikle birlikte gittikçe yoğunlaşan derin bir gaz katmanı var. TED كل ما يبقى هو طبقة عميقة من الغاز الذي يصبح أكثر كثافة مع ازدياد العمق.
    Bu şaşırtıcı bir biçimde rüzgarlı bir yerdir; gaz girdapları molekülleri birbirlerinden ayırır ve birbirlerine çarpmalarını sağlar. TED ومن المفاجئ أنًّ هذا المكان مليء بالرياح؛ دوامات من الغاز تحمل معها الجزيئات، وترميها لتتحطم ببعضها البعض.
    Yıldız oluşumu için, büyük bir gaz ve toz bulutunun çökmesi gerekir. TED لتشكيل النجم، يلزمك كرة كبيرة من الغاز و الغبار لتنهار.
    Bir sürü doğal gaz ve biraz da başlangıç olarak nükleer enerji. TED حسناً، الكثير من الغاز الطبيعي والقليل من الطاقة النووية، كبداية.
    Biri diğerini çevrelemiş bir ikili, büyük bir yıldız ve büyük bir gaz bulutu. TED يوجد لديه شريك ، ثنائي يدور حوله نجم كبير ، عبارة كرة عملاقة من الغاز.
    Tank kırıldığında, gaz dışarı fışkırdı. Open Subtitles عندما انكسر العازل الزجاجي تسرّب القليل من الغاز
    Parkın her yerindeydi -- biber gazı eşliğinde. TED لقد كان منتشر فى الحديقة بالإضافة إلى الكثير من الغاز المسيل للدموع.
    "Hepsi ayakta ve bazıları gazdan siyah ve maviye bürünmüş olurdu." Open Subtitles أراهم جميعاً واقفين بعضهم أسود وأزرق من الغاز
    Öğrendiklerimiz şöyle. 8000 galon benzin, bir evi inşa etmeye denk. TED أذن هذا ما تعلمناه. 8000 جالون من الغاز تكافئ بناء بيت واحد
    Eğer şu tankeri çalıştırıp ana depodan yakıt doldurursak bu kadar yakıt bizi California'ya götürür. Open Subtitles مهلا، إذا حصلنا على تلك الشاحنه أولاً يمكننا ملئها بـالـكـامـــل من الخزان الرئيسي ذلك الكثير من الغاز سيوصلنا إلى كاليفورنيا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus