İlk olarak hücre kültürü üzerinde çalışmaya başladım, hücreleri büyüttüm. Sonra kıyaslamalı fare modelleri kullandım, gen üretemeyen fareleri. | TED | وبدأت أعمل في حراثة الخلية, زراعة الخلايا، و بعد ذلك كنت أستخدم عينات من الفئران الفئران التي لا يمكن أن تصنع الجينات. |
Tek bir anne tarafından neden olunan epigenetik değişiklikler kendinden sonraki bir çok fare nesline de aktarıldı. | TED | فالتغيرات فوق الجينية التي سببتها فأرة أم واحدة تم تمريرها لعدة أجيال من الفئران بعدها. |
Şu an fareler üzerinden çalışıyoruz. Bu süreç içinde pek çok fareyi öldüreceğiz, ama hepsi insanlığa bir fayda sağlayarak ölecekler. | TED | سنفعله في الفئران أولا. و سنقتل الكثير من الفئران في انجاز هذا، لكنهم سيموتون من أجل سبب جيد. |
Bu farklı fareler insanları etkileyen farklı türdeki körlükleri tanımlayan çeşitli mutasyonlar. | TED | هذه انواع اخرى من الفئران .. انها طفرات مصابة بنوع مختلف عن العمى البصري .. الذي يصيب البشر |
En yakın akrabası bir farelerden geliyor, o zaman buna "farklı çoğalan" anlamında xenotropik retrovirüs diyebiliriz çünkü fareden farklı bir türü enfekte ediyor. | TED | ان أقرب شيء له بالفعل من الفئران بامكاننا أن نسميه فيروس قهقري غريب التوجه لأنه ينقل العدوى لأنواع غير الفئران |
- Üç asit tableti ve bir sürü fareyle. | Open Subtitles | ـ بإستخدام 3 علبات من الحامض مع كثير من الفئران |
Başka fareleri de mi aşılayacaksınız? | Open Subtitles | نزرق المزيد من الفئران ؟ |
Deneylerde fare yerine avukat kullandıklarını okudum. | Open Subtitles | لقد سمعت مؤخرا انهم فى التجارب العلميةيستعملوا المحامين بدلا من الفئران |
Yangın müfettişi fare olabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال الإطفائي أنها يمكن أن تكون من الفئران |
Amerika hakkında ne söyleyeceksen söyle... 13 papel ile hala bir sürü fare alabiliyorsun. | Open Subtitles | قل مالذي ستفعله بأمريكا مازالت 13 دولار، تشتري لك الكثير من الفئران |
Biraz daha fare dolandırmanı beklerken ölümcül bir kriz daha geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | أفضل ألاأصاب بنوبة مميتة أثناء استعمالك المزيد من الفئران. |
Öncelikle, çöpten yapılmış bir grup fare. | Open Subtitles | أولاً : مجموعة من الفئران تم صنعها من مخلفات القمامة |
fareden korkuyordu ve ben de pantolonundan içeri bir fare attım. | Open Subtitles | كان يخاف من الفئران لهذا قمت بوضع واحد داخل سرواله |
Bu şehirdeki insanlar her gün fareler tarafından ısırılıyor. | Open Subtitles | الناس يتم عضها من الفئران كل يوم بالمدينة |
İnsanlarla dolu tren vagonu, fareler tarafından saldırıya uğramış. | Open Subtitles | عربة قطار محملة بكثير بالناس تم عضهم من الفئران |
Biliyoruz, çünkü renkleri gören memelilerin, fareler ve görmeyen başkalarına nazaran çok daha kötü bir koku alma duyusu var. | Open Subtitles | نعرف ذلك لأن الثدييات التي ترى الألوان لديها حاسة شم أسوأ بكثير من الفئران و الثدييات الأخرى التي لا ترى الألوان |
Bir fareden kurtulmanın en iyi yolu onu boğmak değil de nedir? | Open Subtitles | و أفضل طريقة للتخلص من الفئران هى إغراقهم |
Birkaç fareyle dans ettiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | فقط أتذكّر رقصها مع مجموعة من الفئران. |
Ama izleyen yıllarda, ismi Kıymık olan genç bir fareyle takım oldular ve ve çizgi film dünyasında, bir tarih yazdılar. | Open Subtitles | لكن السنة التالية حصل (سكراتشي) على صديق مجنون من الفئران اسمه (إيتشي) وتاريخ الكرتون قد وُلد |
- Başka fareleri de mi aşılayacaksınız? | Open Subtitles | نزرق المزيد من الفئران ؟ |