Kitabı okumazsan, Ne yazık ki kimse bu hareketi bu sene göremeyecek. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لن يراها أحد هذا العام إن لم تقرأ الكتاب |
Haklarında bilgi öğrenmek için hastalarımla konuşurum Ne yazık ki, hiç birinin cevap vereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | مع إنه شيء معروف إني أتحدث مع مرضاي لكن من المؤسف أنه لا أحد منهم يجيب عليّ |
Ne yazık ki giden hiç kimse geri gelemedi. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لم يتمكن أبداً أحد ممن دخل إليه من الخروج. |
Çocuğunun nafakasını ödemek için yeterince cesur olmaması çok kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لم يكن شجاع كفاية ليتكفل بنفقة طفولته |
Şuan göstermiyor olması çok kötü, seni götürmek isterdim. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لا يُعرَض حالياً، لكنت أخذتكِ لمشاهدته |
Daha fazla kalamamamız çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لا يمكننا البقاء لوقت أطول. |
Bunu ikinize de yapmam çok yazık. Hizmet etmenizden memnundum. | Open Subtitles | من المؤسف أنه يجب أن أنتهي من كلاكما كنت أفضل الاستمتاع بعملكما لحسابي |
Ne yazık ki gitmeliyim. Bu akşam bir partim var, ama giyecek bir şey yok. | Open Subtitles | من المؤسف أنه علي الرحيل فهناك حفلة هذه الليلة و أريد شراء ثوبٍ لألبسه |
Ne yazık ki öldükten bir saat sonra aramış. | Open Subtitles | من المؤسف أنه قام بالاتصال متأخرا بنصف ساعه بعد سقوط صديقه |
- Ne yazık ki saat başına ücret almıyorsun. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لا يُدفع لك بالساعة |
Ne yazık ki saat başına ücret almıyorsun. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لا يُدفع لك بالساعة |
Ne yazık ki bu yazabileceğin bir hikaye değil. | Open Subtitles | من المؤسف أنه خبر لن تستطيعي كتابته |
Ne yazık ki onu uyaracak kimse yok. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لا يوجد أحد لتحذيرها |
Traktör çekmek. Etrafta bir traktör olmaması çok kötü. | Open Subtitles | سحب آلة الجرّار من المؤسف أنه لا يوجد جرار هنا |
Birbirimizin hayatına daha erken girmememiz çok kötü. | Open Subtitles | أتعلمين أنه من المؤسف أنه لم يجد أحدانا طريقه الى حياة الآخر حتى الآن |
Eski kız arkadaşın şu Savcı'ya bunu soramaman çok kötü çünkü onun nerede olduğunu o bilirdi. | Open Subtitles | أتعلم، من المؤسف أنه لا يمكنك أن تسأل صديقتك السابقة المحامية لأنها ستعرف أين تجده |
çok kötü olur çünkü şehir dışına çıktığı zaman çiçeklerini sulamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لأنه من المؤسف أنه عليّ أن أسقي نبتاتها خلال غيابها |
Manzaralı bir odanın olmaması çok kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أنه ليس لديك غرفة تُطل للخارج |
Benimle sadece sana ulaşmak için çıkmış olması çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنه كان يواعدني فحسب حتى يصل إليكِ |
Bundan sonra özel derslere zaman ayıramayacak olman çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أنه لن يكون لديك متسع من الوقت للتدريس بعد الآن. |