"من المتجر" - Traduction Arabe en Turc

    • mağazadan
        
    • Dükkandan
        
    • Mağazadaki
        
    • marketten
        
    • Dükkanın birinden
        
    Ama o gece şehre indim ve mağazadan bir çift ayakkabı çaldım. Open Subtitles لكن في الليل ، ذهبت إلى البلدة و سرقت حذاءً من المتجر
    Sears mağazadan maddi değeri yüksek bir malı ve bu Noel Baba kıyafetini çaldı. Open Subtitles لقد سرق سيرز بضاعة ثمينة من المتجر بالأضافة الى ارتدائه ملابس بابا نويل
    Babam, Dükkandan hızlıca bir şey almaya giderken beni arabada yalnız bırakmıştı. TED والدي تركني وحيداً في السيارة في حين ذهب بسرعة لشراء شيء من المتجر.
    Az evvel Dükkandan gelirken dışarıda bir kız gördüm. Open Subtitles وأنا فى طريق العودة من المتجر ألتقيت بفتاة
    Mağazadaki her şeyi çalabilirim. Open Subtitles سرقة أي شيء من المتجر أنظر إلي هذا.. منتهي
    Çok pahalı olduğunu farkındayım ama Mağazadaki adam beş ila yedi yıl içerisinde fiyatını kapatacağını söyledi. Open Subtitles أصغٍ، أنا أعلم أنّه الكثير من المال لكنّ الرجل من المتجر قال من خمس إلى سبع سنوات سيستخلص ثمنه بنفسه
    Evde pişirilmiş ekmek, tatlı ve çorbalı daha az öğün vardı, çünkü bunların hepsi marketten satın alınabiliyordu. TED كانت هناك وجبات أقل مع رغيف، حساء وحلويات مصنوعة منزلياً، لأن جميعها يمكن شراؤه من المتجر.
    Dükkanın birinden alınmış, özel iki sandalyenin faturası. Open Subtitles إيصال باستلام زوج من المقاعد من المتجر
    mağazadan çıkmak için, başkasının görüşünü almak istediğimi söyledim. Open Subtitles وللخروج من المتجر, أخبرته بأنني أريد معرفة رأي شخص آخر
    Ann'dan saklayarak bunu mağazadan nasıl alabileceğimize bir yol arıyordum. Open Subtitles طريقة للحصول على المال من المتجر بدون علم آن.
    Ama görüyorum ki siz çoktan mağazadan almışsınız. Open Subtitles لكن قد رأيت أنك بالفعل اشتريتها من المتجر
    Göreve çıkmadan önce İsveç malları satan bir mağazadan almıştım. Open Subtitles لقد اشتريتها من المتجر السويدي قبل مغادرتنا
    Bunlarsa saldırganların Dükkandan kaçarken bıraktıkları lastik izlerinin fotoğrafları. Open Subtitles وهذه صور للعلامات التي خلفتها الإطارات بعدما هربت من المتجر
    Anlayamıyorum. Hepsini anneme kıyafet aldığım Dükkandan almıştım... Open Subtitles لا أفهم ، أشتريتها من المتجر الذيتبتاعمنهأمي ،و..
    İnsanlar: "Hey, yemini Dükkandan satın alabilirsin" derler. Open Subtitles الناس يقولون يمكننا شراؤها جاهزة من المتجر.
    Hey, sen Mağazadaki elemansın. Open Subtitles ...أنت ذلك الرجل من المتجر اليوم
    Mağazadaki adamlar mı? Open Subtitles الرجلان من المتجر ؟
    Mağazadaki adam bu. Open Subtitles ذلك الشخص من المتجر
    Tatlı olarak, marketten alınmış dondurma veya kurabiyeler. TED وللصحراء، الكعك المشترى من المتجر أو الآيس كريم.
    marketten gece için birşeyler aldım. Open Subtitles لقد احضرت للتو بعض الاشياء من المتجر العمومي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus