denklemin bir parçası olmadıklarını düşündüğümüz için onları dikkate almadık. | Open Subtitles | لقد تجاهلناهم لأننا افترضنا انهما لم يكونا جزءا من المعادلة |
Bazen kan dökmek de bu denklemin bir parçası olur. | Open Subtitles | من حين لآخر , أراقة الدماء هو جزءا من المعادلة |
Sonra denklemin ikinci adımı geldi. | TED | ثم حان وقت المرحلة التالية من المعادلة. |
Ve eğer formülü ya da bana ondan bahsedecek yaşayan bir Tok'ra bulamazsan, dönmeye kalkma. | Open Subtitles | إذا لم تجدوا أي من المعادلة أو توك رع حي يمكن أن يخبرني بها لا تهتم بالعودة |
Çantasına baksana. Belki formülün diğer yarısı onun içindedir. | Open Subtitles | ربما في هذه الحقيبة التي يحملها النصف الآخر من المعادلة |
Bizim çocuklar onun dengesini altüst edecek.. | Open Subtitles | شبابنا سيقصونه من المعادلة |
Biraz cebir hilesi yapalım diyebiliriz ve 6'yı denklemin sağ tarafına taşıyalım. | TED | لنقل، دعونا نقوم بلعبة جبرية ما ولننقل الرقم ستة الى الجانب اليميني من المعادلة. |
Ve mutluluk denklemin tamamen farklı bir ucu. | TED | والسعادة هي طرف أخر مختلف تماماً من المعادلة. |
Ama denklemin şu kısmını gerçekten anlayamıyorum ve doktorlarımın da bunu gerçekten anlayabildiklerini sanmıyorum: | TED | لكن هذا الجزء من المعادلة لم أفهمه. ولا أعتقد أن أطبائي المعالجين حقاً فهموا هذا الجزء من المعادلة. |
Eve gideceğimi, bazı arkadaşlarımı göreceğimi düşündüm ve seni görebilmemin elbette denklemin en önemli kısmı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | وفكرت ربما في مقابلتك وهذا هو الجزء الأهم من المعادلة |
Kim olduğunu bilmek denklemin önemli bir parçası,.. | Open Subtitles | حسنا, معرفة طبيعته بالتأكيد انها جزء من المعادلة |
Ama sonra farkettim ki, eğer bu dünya hayatta kalacaksa insanlar da denklemin bir parçası olmak zorunda. | Open Subtitles | ثم ادركت ان هذا العالم سيبقى البشر يجب ان يكونوا جزء من المعادلة |
Hayır, para sadece denklemin bir parçasıydı. | Open Subtitles | لا ، هذه الاموال ليست سوى جزء من المعادلة |
Aslında, sadece, denklemin, atom numaraları aynı tarafa geçmeden önce katsayıları düzenliyorsun. | Open Subtitles | لذا أساسًا , أنتِ فقط قمتي بضبط المعامل أمام الكيميائية حتى عدد ذرات يصبح نفسه في كل الطرفين من المعادلة |
Tüm bunları yapan kişi artık bu denklemin bir parçası değil. | Open Subtitles | لم يعد جزءاً من المعادلة المزود بهذه التصرفات |
Pekala, karını bir an için denklemin dışında tutalım, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا، دعنا نخرج زوجتك من المعادلة للحظه, حســنا؟ |
Bu yarım formülü hayatın pahasına koru. | Open Subtitles | . . لذا قم بحماية هذا النصف من المعادلة |
Hayır, formülü hızlandırılmış seviyede yakıyor. | Open Subtitles | - إنه يحترق من المعادلة وعلى معدل متسرع |
formülün diğer yarısını ondan önce bulmalıyız. | Open Subtitles | سنحضر النصف الآخر من المعادلة قبلها |
O formülün diğer yarısını senden önce bulacağız ve dünyayı kurtaracağız. | Open Subtitles | ) سنجد النصف الآخر من المعادلة قبلكِ و سننقذ العالم |
Bizim çocuklar onun dengesini altüst edecek.. | Open Subtitles | شبابنا سيقصونه من المعادلة |