"من الورق" - Traduction Arabe en Turc

    • kağıt
        
    • bir kâğıt
        
    • Kağıttan bir
        
    • kartondan
        
    • bir karton
        
    • ama kağıttan
        
    • kağıttı
        
    • karton bir
        
    • kağıttan yapılmış
        
    • kâğıdı
        
    Böylece dosyayı incelemeye başladık, dosyadaki bir kağıt üzerinde bir numara vardı. TED لذا بحثنا في الملف، قطعة من الورق في الملف كان عليها رقم،
    Kulağı mümkün olduğunca ince yaparsam, en az miktarda kağıt kullanmış olurum. TED إذا قمت بصناعة جنيح بمنتهى النحالة فإني سأستخدم الحد الأدنى من الورق
    İki IŞİD militanından her biri, bir parça kağıt seçiyordu. TED سيختار اثنان من مقاتلي داعش قطعة من الورق لكل منهما.
    bir kâğıt parçasını okşuyorsun. Daha sık dışarı çıkmalısın. Open Subtitles اوه عزيزتي ، تتحسسين قطعة من الورق تحتاجين أكثر من هذا
    Şu anda uğraşım, bu operasyonun Kağıttan bir ev gibi çökmesini engellemek. Open Subtitles الان، ما يهمني هو منع هذه العملية من الانهيار كبيت من الورق
    kartondan bir kontrol paneli yaparak başladım, TED بدأتُ بصنع لوحة التحكم من الورق المقوى.
    bir karton kutuyla başladı ve tüm belgelerini kutuya sol taraftan başlayarak koydu. TED استشرف عمله بصناعة صندوق من الورق المقوّى وقام بترصيف ملفاته في الصندوق من اليسار.
    Şey, bir gül o... ama kağıttan yapılmış. Open Subtitles حسناً،إنهاوردة... مصنوعة من الورق.
    Yani, bunu beklemek yerine, ben sadece bir parça kağıt kullanarak, kendiminkini yaptım. TED لذلك عوضاً عن الانتظار، في الواقع،لقد صنعت حاسوبي الجيبي باستخدام قطعة من الورق.
    Belki de yazsam daha iyi olur. - Haydi, biraz kağıt bulalım. Open Subtitles ا ربما كان من الأفضل كتابتها, هل لديك قطعة من الورق ؟
    Arkadaşlar, bir kağıt parçası alıp en utanç verici anınızı yazmanızı istiyorum. Open Subtitles اريدكم ان تاخذوا قطعه من الورق وتكتبون عليها اكثر ذكرى محرجه لكم
    Çamaşır bacasından gizlice dışarı çıkmama yardım ettiler ve yatağıma kağıt bebek koydular. Open Subtitles ساعدوني على التسلل من نافذة الغسيل وتركوا دمية من الورق الممضوغ على فراشي.
    150 yıllık kağıt, küçük bir çamaşır topundan başka bir şey değil artık. Open Subtitles والآن هو ليس أكثر من كرة الغسيل صغيرة من الورق عمرها 150 عاما.
    Bu yüzden mümkün olduğunca çabuk şekilde tüm kağıt stoğundan kurtulmak ister. Open Subtitles والذي سيطوره لإخراج اكبر قدر ممكن من الورق خارج هالمكتب قدر الامكان
    Size bir insan götü çizmeniz için, bir kaç kağıt bırakıyorum. Open Subtitles أنا اتعامل مع قطع من الورق وسوف ترسمون مؤخرة انسان واحد
    bir kâğıt parçası okurkenki görüntün var. Open Subtitles الضرر مازال جاري وهناك فيديو لك وقراءة قطعة من الورق
    Burada da tahta kibritler ve yakılmış bir kâğıt parçası var. Open Subtitles ولكن هنا اعواد ثقاب من الخشب وقطعة من الورق محروقة.
    Kağıttan bir duvara tosladığınızı duydum. Open Subtitles سمعت انك اصطدمت بحائط من الورق
    Hobisi, kartondan kendi kafasının maketlerini yapmak. Open Subtitles كانت هوايتة هي صنع نسخ من الورق المعجن لرأسه
    Çocuklarının adını yazdığı bir karton parçasından başka apartmanında değerli sayılabilecek bir şey yoktu. TED لم يكن يملك أي شيء ذو قيمة في شقته باستثناء قطعةٍ صغيرةٍ من الورق المقوى كتب عليها أسماء أطفاله.
    Şey, bir gül o... ama kağıttan yapılmış. Open Subtitles حسناً،إنهاوردة... مصنوعة من الورق.
    Evin erimişti duvalar kağıttı, ben de borudan düştüm. Open Subtitles البيت كان حىّ الجدران صنعت من الورق
    Yağmur yağsın diye dua ederdim, çünkü o zaman sana karton bir kutu verebilirdim. Open Subtitles ولا استطيع انتظار مجيء المطر, لأنه حينها اجهز نفسي بصندوق من الورق المقوى
    1990'da. Bu, kağıttan yapılmış ilk geçici yapıdır. TED وهذا هو أول مبنى مؤقت مصنوع من الورق.
    Kelebekler veya etrafta uçuşan küçük hediye kâğıdı parçaları gibiler. Open Subtitles إنهم مثل الفراشات أو قطع من الورق تطير من حولنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus