"من امرأة" - Traduction Arabe en Turc

• bir kadından
• bir kadınla
• bir kadının
• bir kadın
• kadına
• bir kadınsın
• kadın ama
• kadın tarafından

Devil, bir kadından emir almanın zor gelebileceğini tahmin edebiliyorum.
موجوداَ معنا أتخيل صعوبة تلقي الأوامر من امرأة الفرق أنك

Dönüp de tekrar gerçek bir kukla ustasıyla ev arkadaşı olabilmek için kontrol delisi bir kadından boşanmış değilim.
لا ، انا لم اتطلق من امرأة متحكمة فقط كي اتحول واصبح .. شريكا سكن مع سيدة دمى حقيقية

Vincent bence zengin bir kadınla evlenmelisin.Bir sanatçının tek umudu budur.
..فنسنت انا اضن من الافضل لك ان تتزوج من امرأة ثرية

Duke Üniversitesi'ne gitmişsin harika bir kadınla evlenmişsin sevecen bir babasın.
،أنّك غطيت تكاليف دراستك ،تزوجت من امرأة رائعة .أنت أب محبوب

Mektupta diyordu ki çocuğu olmayan bir kadının ölüden farkı yoktur.
تقول أن امرأة لا تنجب طفلاً ليست أفضل من امرأة ميتة.

Evli bir kadının âşığı olmasından daha doğal olan ne var?
ماذا يمكن أن يكون أكثر طبيعية من امرأة متزوجة لديها حبيب؟

Uzaylılar tarafından kaçırıldığını zanneden bir kadın için mi ?
من امرأة كانت تعتقد أنّها أختطفت من قبل الكائنات الفضائيّة؟

ama sonra hastam evlendi ve erkek olarak doğmuş, erkek olarak evlenip iki çocuk sahibi olmuş sonrasında erkekten kadına operasyon geçirmiş biriyle evlendi
لكن مريضي بعد ذلك تزوج وقد تزوج من امرأة كانت ولدت كذكر وتزوجت كذكر وأنجبت طفلين ثم توجه نحو التحول ليصبح أنثى

Ama en büyük zorluğumun başka bir kadından çıkacağını bilemezdim.
لما اظن ابدا ان اكبر تحدى سيأتى من امرأة اخرى

Gertrude, bir kadından diğerine, bir şey söylemezsin değil mi?
جيرترود، اعتبارا من امرأة إلى أخرى، لن أقول أي شيء؟

Yazıyı paylaştıktan dört gün sonra, Kuala Lumpur'dan Rafidah adında bir kadından mesaj aldım.
بعد أربعة أيام من نشر هذا الطلب على الانترنت، تلقّيت رسالة من امرأة تدعى رفيدة من كوالا لمبور.

Kim günah işlemiş bir kadından daha fazla merhamete ihtiyaç duyar?
اننى اشعر بالشفقة عليها من يحتاج الى الشفقة اكثر من امرأة آثمة ؟

Kocanız aşka inanmayan bir kadınla evli olduğunu biliyor mu?
هل زوجك يعرف إنّه متزوج من امرأة لا تؤمن بالحب؟

Carol adında bir kadınla evliydi, ve harika bir ilişkileri vardı.
كان متزوجا من امرأة اسمها كارول, وكانت بينهم علاقة رائعة.

İngiltere'den gelmişti, ve bir zamanlar bir reklam filminde oynarken tanıştığı bir kadınla evlenmişti.
هو من بريطانيا، وكان متزوجاً من قبل من امرأة التقى بها بعد وضعه إعلاناً عن برج الجدي.

20 yaşında olup gerçek bir kadının sevgisini tatmak vardı.
أن تكون بسن العشرين وتحصل على العاطفة من امرأة حقيقة

Çok güzel bir kadının çocuğu, ve teknelere aşık bir karidesçi oğluydum.
لقد كنت دوما طفل من امرأة جميلة ، أنا أيضا كنت فتى الجمبري الذي يحب شكل القوارب

Bir ressamın çalışması değil ama bir kadının bunlar.
إنه يكذب إنها ليست من عمل رسام؛ لكن من امرأة

Çöle dönmüş bu yerde yok mu bir kadın bana erkekliğimi hatırlatacak?
هل من امرأة في هذه الصحراء القاحلة لتجعلني اشعر كرجل حقيقي ؟

- Ne korkunç bir kadın. - O tam bir şeytan. En başından beri biliyordum.
يالها من امرأة سيئة اٍنها شريرة ، اٍننى أعرفها منذ زمن

Bir erkek için ona aşık bir kadın en karşı koyamadığı şeydir.
لاشيء لا يقاوم بالنسبة للرجل أكثر من امرأة واقعة في حبه.

Bir adamın neden birden fazla kadına ihtiyacı olduğunu bana sormayın.
لا تسألوني لماذا يحتاج رجل لأكثر من امرأة

Birgün evlenmeyi umduğum türden bir kadınsın.
هل هي نوع من امرأة أتمنى أن يتزوج في يوم من الأيام.

Yatacak yatak ve bir kadın! Ama ne kadın! Hem de benim!
فراش و امرأة يالها من امرأة ، إنها لى

bir kadın tarafından tokatlanmak Bassam için iki katı hakarettir.
تلقي صفعة من امرأة تعتبر إهانة مرتين بالنسبة لبسام