Bu tatsız bir deneyim olabilir, özellikle kendinizinkinden farklı değerlerlere sahip bir kültürden bir kitap okuyorsanız. | TED | يمكن أن تكون تجربة غير مريحة، خصوصاً إذا كنت تقرأ كتاباً من ثقافة قد يكون لها قيم مختلفة تماما عن قيمك. |
başka bir kültürden başka bir müşterinin farklı bir sorusu için çok doğru bir cevap olabilir. | TED | ولكن لزبون آخر من ثقافة أخرى فإنها يمكن ان تكون فعلاً الإجابة الصحيحة لسؤال مختلف |
Sizler ilkelsiniz ve en temel içgüdülerinize göre hareket ediyorsunuz ve ben Hristiyan değerlerine sahip bir kültürden geliyorum. | Open Subtitles | انت بدائية وتركضين وراء غرائزك الدنيئة وأنا من ثقافة تقدر الأخلاق المسيحية |
Ne kadar zengin bir kültür. | Open Subtitles | يا لها من ثقافة عريقة |
1500 yıllık iskeletler. Moche* adında, çok gizemli bir kültürün parçası. | Open Subtitles | هياكل عظمية لـ 1500 عام وجزء من ثقافة غامضة جداً تدعى "موشي" |
Bir süre kalıp, bu toplumu incelemeli Girit kültüründen nasıl geldiklerini öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا لنبقى فترة اطول ولندرس مجتمعهم لنعلم كم تطوروا من ثقافة مينون |
Başlarda onların bize paralel bir kültürden olduklarını düşünmüştük ... ama bizden çok daha ileride olabilirler. | Open Subtitles | إعتقدت في بادىء الامر أنهم من ثقافة متقاربة لكنه يبدو انهم متقدمون عنا |
Onur ve saygıya önem veren bir kültürden geliyorlar. | Open Subtitles | لقد جاءوا من ثقافة تقيم الشرف و الأحترام |
Eğer farklı bir kültürden bir adam ona tavsiye vermeye başlasa her hafta... | Open Subtitles | و لو كان هناك رجل آخر شخص من ثقافة مختلفة ...بدأ يعطيه النصائح |
Kuralcı, özgürlüklere karşı, insanlara kendilerini ifade etme şansı tanımayan bir kültürden kurtuluyorlardı. | Open Subtitles | تحرروا من ثقافة مقيّدة قد أثقلتهم جداً ولم تسمح لهم |
"Bu insanlar şiddet dolu bir kültürden; yoksulluktan geliyorlar. | TED | " هؤلاء الناس يأتون من ثقافة العنف، ثقافة الفقر |
Çocuğu olmayan ya da çocuk istemeyen birini sevebilirsin ya da o kişi sen olabilirsin, evliliğe inanan ama boşanan, insanların bizim anlayışımıza göre flört etmediği bir kültürden olan ya da sadece otobüste yakınlaşmak istemeyen. | TED | ربما تحب من لا يستطيع الانجاب أو تكون أنت كذلك أو لا يريد الإنجاب، أو من يؤمن بالزواج لكن أيضاً بالطلاق، أو من ثقافة لا يستطيع أفرادها المواعدة بنفس الطريقة التي نواعد بها، أو لا يريدون أن يظهروا المشاعر في الحافلة. |
Şimdi, arttırmada ilk defa, Bethmoora Kraliyet Tacı, uzun zamandır kayıp bir kültürden bize ulaşıyor. | Open Subtitles | الآن ، ولأول مرة في المزاد (قطعة من التاج المكلي لـ(بيثمورا قادمة إلينا من ثقافة مفقودة من زمن بعيد |
Eşcinsel değil. Sadece farklı bir kültürden. | Open Subtitles | -لا، ليس شاذّاً، بل من ثقافة أخرى ... |
Anonymous sadece bir kültür olmaktan, sadece şakaların yapıldığı, bir yer olmaktan çıkmıştı. | Open Subtitles | "المجهولين" بدأوا يصبحوا... أقل من ثقافة فقط... , |
Zengin bir kültürün geleneksel bir sanatıdır. | Open Subtitles | انه فن عـريق من ثقافة غنية |
Çok güçlü bir Mezoamerikan kültürü olan Chichimeca kültüründen bir mit. | TED | أسطورة من ثقافة "Chichimeca"، والتي تُعد ثقافة سائدة في أمريكا الوسطى. |
Yani biz, bin yıllıklar - ben bir bin yıllığım - piyade erleri gibiyiz, bizi ben kültüründen alıp biz kültürüne taşıyan. | TED | حتى نحن ، جيل الألفية -- أنا من جيل الالفية ايضا -- مثل جنود المشاة، ننتقل من ثقافة أنا ، إلى ثقافة نحن. |