"من حسن حظنا" - Traduction Arabe en Turc

    • Şansımıza
        
    • için şanslıyız
        
    • İyi ki
        
    • Şanslıyız ki
        
    • için çok şanslıyız
        
    • Şansımız var ki
        
    Şansımıza, Bob hayvanat bahçesinde Frank'e bir iş buldu. Open Subtitles من حسن حظنا أنه وجد عملاً مع بوب فى حديقة الحيوانات
    Şansımıza, karavanını çaldığımız adam, hâlâ aynı noktada yaşıyordu. Open Subtitles من حسن حظنا , الرجل الذي سرقنا منه المنزل المتنقل كان يعيش في المنطقة ذاتها
    Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi? Open Subtitles من حسن حظنا أننا بالخارج فى هذا الطقس السيئ , أليس كذلك ؟
    Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi? Open Subtitles من حسن حظنا أننا بالخارج فى هذا الطقس السيئ , أليس كذلك ؟
    İyi ki Clark Kent karşı cinsin bazı üyelerine bağışıklık gösteriyor. Open Subtitles من حسن حظنا أن (كلارك كينت) يبدو محصناً ضد بعض الأنواع من الجنس الأخر
    Bugün Şanslıyız ki elimizde daha karmaşık daha karmaşık teknik ve aletler var: zaten yediğimiz şekerler de bunları gerektiriyor. TED اليوم لدينا تقنيات وأدوات أكثر تطورًا وهو من حسن حظنا لأننا بحاجة أيضًا للتعامل مع أضرار نهمنا للسكر.
    Fransızlar korkak birer kedi oldukları için çok şanslıyız. Open Subtitles من حسن حظنا أن الفرنسيين كالقطط المذعورة
    Şansımız var ki, panterler fareler gibi üremezler. Open Subtitles و من حسن حظنا أن الفهود لا تتناسل مثل الأرانب
    Şansımıza bunun davayı mahkemeye taşımak için ihtiyacımız olan koz olduğunu fark edip çabucak düşünüp kabul etmiş. Open Subtitles من حسن حظنا انه فكر سريعا وقبلها لأنه عرف ان هذه هي الثغرة التي نحتاجها لنأخذ القضية للمحكمة
    Şansımıza hastanenin kapalı bölümü çıktı. Open Subtitles فقط من حسن حظنا , إنه الجناح المقفل في المشفى
    Şansımıza sertifikalı bir yaşlı bakımı profesyoneli tanıyorduk ve kendisi bize 8 saatlik zorunlu kişisel eğitim vermeyi kabul etti. Open Subtitles من حسن حظنا ، اننا نعرف خبير عناية بكبار السن موثوق وافقت على اعطائنا الثمان ساعات
    Bu küçücük iğneyi, ilk seferinde doktorun boyun arterine saplıyor ki Şansımıza iğne ortadan ikiye ayrılıyor ve ucu içeride kalıyor. Open Subtitles لقد أصاب الطبيب من أول مره مباشره فى الشريان الثباتى بهذه الابره الصغيره, والتى من حسن حظنا تنكسر وتترك طرفها
    Kurtulduğumuz için şanslıyız. Open Subtitles لكن من حسن حظنا أننا نجحنا بالهروب أحياء.
    Sanırım hoşnutsuzluğu bir maskenin arkasında kalacağı için şanslıyız. Open Subtitles حسناً، من حسن حظنا أن رفضها، سيختفي خلف قناعها.
    Hapiste olduğumuz için şanslıyız. Dışarı çıkınca Leo'nun ne yapacağını biliyorsun. Open Subtitles من حسن حظنا أننا في السجن، تعرف ماذا قد يفعل بنا "ليو" عندما نخرج
    İyi ki öyle olmuş, bizi duyardı. Open Subtitles هذا من حسن حظنا وإلا سمعنا
    İyi ki götürmüş. Open Subtitles من حسن حظنا أنه فعل
    Ama Şanslıyız ki, kaçaklarımızın ittifakları gölge ve geceyken; Open Subtitles من حسن حظنا بينما أن لدى فريستنا ظل وليل يحالفها
    Ama Şanslıyız ki, kaçaklarımızın ittifakları gölge ve geceyken; Open Subtitles من حسن حظنا أن فريستنا لها ظل وليل يحالفها
    Bu yeri bulduğun için çok şanslıyız, tamam mı? Open Subtitles من حسن حظنا اننا وجدنا هذا المكان اليس كذلك?
    Kellelerimiz yerinde durduğu için çok şanslıyız. Open Subtitles من حسن حظنا أننا مازلنا على قيد الحياة
    Şansımız var ki fosil sahteleme geçmişi olan birini tanıyoruz. Open Subtitles من حسن حظنا أننا نعرف شخصا لديه ماضٍ في تزوير المستحثات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus