Şehir dışından kimseyi istemiyorum. Gazetelere daha fazla malzeme olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد احداً من خارج المدينة لا اريد عرقلة سير القضية |
Biliyorsunki, şehir dışından gelen işadamları ve, o tür birşey. | Open Subtitles | كما تعلمين، رجال أعمال من خارج المدينة وما شابه ذلك |
Hey, kasaba dışından mı geldin? Telefon numaran var mı? | Open Subtitles | مرحباً، هل أنت من خارج البلدة هل لديك رقم محلي؟ |
Asya, Afrika ve Güney Amerika'dan 15 ülke seçtik, Batı'nın dışında ve LGBT hakları açısından değişken yerler olsun istedik. | TED | قمنا باختيار 15 بلدا من آسيا وأفريقيا وأمريكا الجنوبية، بلاد من خارج الغرب والتي تتسم بتنوع من حيث حقوق المثليين. |
Ben senin Dışarıdan bilgi toplamayı kesip kendi içinden toplamaya başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان توقف جمع المعلومات من خارج نفسك وتبدأ بجمعها من الداخل |
Kanada dışındaki insanlarn bu yıl Amerika'nın bir numaralı ithal petrol kaynağı olması hesaplananan Alberta katran kumları hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğuna her zaman şaşırmışımdır. | TED | وانا متفاجئة جداً كيف ان القليل فحسب من خارج كندا يعرفون عن رمال ولاية ألبرتا النفطية تلك التي مخططٌ لها بأن تغدو المصدر الاول للنفط المستجلب الى الولايات المتحدة |
Bu dosya bana bir çok eyalet dışı işin kapısını açabilir. | Open Subtitles | هذا الملف يمكن أن ينفتح الكثير من العمل من خارج الولاية |
Bazen en çok itimat ettiğimiz insanlar... yakın çevremizin dışından çıkarlar. | Open Subtitles | أحيانا يكون الناس من خارج عالمنا.. أفضل من نأتمنهم على أسرارنا |
Şimdiye kadar, organizasyon dışından hiç kimse bu adamı görmedi. | Open Subtitles | أعني أنه لا أحد من خارج المُنظّمة رأى هذا الشخص |
Avrupa dışından katılan tek takım olan Brezilya hala turnuvada. | Open Subtitles | الفريق الوحيد من خارج اوربا الذي لا يزال في المنافسة |
Bu küçük lekelerin yönü silahın muhtemelen asansör dışından ateşlendiğini gösteriyor. | Open Subtitles | اتجاهية هذه بقع صغيرة تشير ربما أطلق سلاح من خارج المصعد. |
Çoğumuz eyalet dışından tek gecelik işler işler için Florida'ya sık geliriz. | Open Subtitles | الكثير منّا بنات من خارج الولاية يَجئنَ إلى فلوريدا ل قصة مختصرة |
Tamam, şehir dışından gelen bir sürü misafir vardır, ailesi ve de arkadaşları. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الضيوف القادمين من خارج المدينه.. من العائله او الاصدقاء |
Geçen gece kütüphanenin dışında onları gösteren güvenlik kamerası görüntülerini aldık. | Open Subtitles | نحن فقط حصلت على هذه اللقطات الأمن الكاميرا من خارج المكتبة. |
Herkes aynı dünya görüşüne sahiptir ve grup dışında herhangi bir düşünce tehdit olarak görülür. | TED | كل شخص عنده نفس الرؤية للعالم، وأي فكرة من خارج الفريق ينظر إليها على أنها تهديد. |
Ve bu neden buzullara ve okyanuslara bakmayı sevdiğimizin ve dünyayı boyutları dışında düşünmemizin, vs. nedeni. | TED | و هذا هو سبب استمتاعنا بالنظر الى الانهار الجليدية و المحيطات، و تاملنا للارض من خارج حدودها من الفضاء |
Esrar, eroin ve kokain bulmak işten bile değildi. Hatta içerde Dışarıdan daha çabuk bulursunuz. | TED | كان من السهل الحصول على الحشيش والهيروين والكوكايين، أسرع حتى، في السجن من خارج السجن. |
Dolayısıyla sıtmayı bölgelerde kontrol altına almak biraz zor fakat aynı zamanda bu toplumlara Dışarıdan müdahale etmek de bir o kadar uğraştırıcı. | TED | إنّ من الصعب مكافحة الملاريا من داخل المجتمعات المصابة وكذلك الأمر عند مكافحتها من خارج هذه المجتمعات |
Size ilk olarak göstereceğim şey binanın dışındaki havadan aldığımız bir örnek | TED | لذلك أول شيء سأريكم إياه هو عينات للهواء من خارج المبنى. |
Bilgin olsun, eczaneler ile kuru temizlemecilerin de dünya dışı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | للتسجيل، إنه يظن أيضاً أن الولجرين ومتاجر التنظيف الجاف من خارج العالم |
Bir pislik seni barın dışına çıkarmıştı ve ben takip ettim. | Open Subtitles | قام رجلان بأخذك إلى المنزل من خارج الحانة و قد تتبعتهما |
Hastahaneye hapsedilmiş olarak kalamayacak bir insanım. Durum böyle olunca düğmelere basmaya başlamazsan ve beni buradan dışarı çıkarmazsan, sana söyleyeyim, seni bir boydan bir boya parçalarım ve kahrolası duvarda dans ettiririm. | Open Subtitles | إذا لم تخرجني من هنا، سأمزقك أرباً أرباً وألقي بك من خارج الحائط |
Aramızda kurul üyesi olmayan biri olduğuna dikkat çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن اشير انه معنا عضو من خارج مجلس الادارة |
Şehrin dışındanmış ve anlaşılan trafikte kalmış. | Open Subtitles | هو آت من خارج البلدة ، و كما يبدو فانه عالق وسط زحام الطريق |