"من زمن" - Traduction Arabe en Turc

    • zaman önce
        
    • uzun zamandır
        
    • bir zamandan
        
    • uzun bir
        
    • çok oldu
        
    • uzun zaman önceydi
        
    O kapıyı ona uzun zaman önce kapattık. Artık yalnız. Open Subtitles لقد أغلقنا هذا الباب أمامه من زمن بعيد إنه وحده
    İkimiz de daha doğrusu. Bunu çok uzun zaman önce anlamalıydım. Open Subtitles كلانا فعل , وكان يجب أن أدرك هذا من زمن بعيد
    - Kimse bir kızdan kamyon almaz. - uzun zamandır motor tamiri yapıyorum. Open Subtitles ـ لن يشتري أحد شاحنة من فتاة ـ لقد كنت أصلح المحركات من زمن بعدين
    Dünyadaki tek önemli şey indirimler değildir. uzun zamandır bu işteyim. Open Subtitles لا، العالم لا يُقاد بالتخفيضاتِ أنا اعملِ في التجاره من زمن بعيد
    bir zamandan diğerine geçebilmesi için hastanede hazır olması gerekiyor. Open Subtitles يجب أن يكون في المستشفى مستعداً لينتقل من زمن لآخر
    Eğer mum ışığının ateş olduğunu anında anladıysan, yemek uzun bir zaman önce pişmiştir. Open Subtitles إذا عرفت فورا أن ضوء الشموع نار الوجبة أعدت من زمن طويل
    Tanrı aşkına! "Vali Grant" saçmalıkları geride kalalı çok oldu. Open Subtitles بالله عليكِ لقد تجاوزنا هراء الحاكم هذا من زمن
    Bu çok uzun zaman önceydi, dostum. Open Subtitles على ما اعتقد انه كان من زمن بعيد يا رفيق
    Affedersin Doktor, burada ne olmuşsa uzun zaman önce olmuş. Open Subtitles آسف دكتور , أي ماكان حدث هنا فقد حدث من زمن طويل جداً
    O olmasaydı çok uzun zaman önce tutuklanmış olurdun. Open Subtitles اذا لم تكن هنا لكان تم القاء القبض عليك من زمن طويل
    Az bir zaman önce, birbirimize yakındık. Open Subtitles حسنًا، كان هناك وقت، وليس من زمن بعيد، كنا فيه متقاربين..
    Uzun zaman önce, konuşma yapmak için biraz gevşemem gerektiğini öğrendim ve çıkmadan önce üç martini içtim. Open Subtitles تعرف لماذا؟ لأني تعلمت من زمن من أجل ألقاء خطاب جيد في الأماكن العامة
    Çok uzun zaman önce söylemem gereken şeyi anlatmanın vakti geldi. Open Subtitles أعتقد أنه حان الوقت كي أخبرك بشيء كان من المفترض أن أخبرك به من زمن بعيد
    uzun zamandır gitmediğim bazı yerleri ziyaret etmek istedim. Open Subtitles قررت أن أزور بعض الأماكن لم أزرها من زمن بعيد
    Walter, bu işi uzun zamandır yapıyorsun. Open Subtitles والتر, من زمن طويل وانت تعمل في هذا المجال
    uzun zamandır birbirimizi tanıyoruz. Bana güveniyorsun, değil mi? Open Subtitles نحن نعرف بعضنا من زمن طويل , هل تثقين بي?
    Hastanede olmali, bir zamandan digerine geçmek için. Open Subtitles يجب أن يكون في المستشفى ومستعد للعبور من زمن إلى آخر
    Bildiğimiz tek şey Stonehenge'in başka bir zamandan kalma bir tür Dünyalaştırma makinesi olduğu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أعرف بالتأكيد هو أن ستونيهينج هو جهاز إعادة تشكيل خُلف من قبل كائنات من زمن آخر
    Ama bu sadece hayata bu şekilde yaklaşmanın gerektiği farklı bir zamandan geldiğim için. Open Subtitles عدوانية. لأنني اتيت من زمن آخر حيث كان نهج الحياة ضرورياً.
    Bir keresinde, uzun bir zaman evvel, uzun, çok uzun bir zaman evvel, Open Subtitles مرة من زمن بعيد من زمن بعيد جدا
    Birilerini önemsemekten vazgeçeli çok oldu. Open Subtitles لقد توقفت عن الإهتمام بأحد من زمن
    Hiç fırsat olmadı. Çok uzun zaman önceydi. Open Subtitles مجرد أن الموضوع لم يُطرح وحدث من زمن بعيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus