Eğer sıcak ve Sıvı bir kütleniz varsa, sürekli spektrum denilen bir şey oluşturur. | TED | و إذا كانت لديك كتلة من سائل ساخنة فإنها ستصدر اطيافًا ضوئية مستمرة |
Beyniniz normalden daha kalın bir Sıvı tabakasıyla korunuyor. | Open Subtitles | دماغك محمية بطبقة من سائل سمكها يزيد عن المعتاد بثمن بوصة. |
Gördüğünüz renk değişikliği... meni ve vajinal Sıvı karışımı. | Open Subtitles | تغير اللون الذي تراه خليط من سائل مهبلي و منوي |
Ve bu kısım Sıvı olan Dış Çekirdek tarafından kaplanmış durumda. | Open Subtitles | نعتقد. وذلك محاط باللب الخارجي، وذلك يتكون من سائل. |
Beynin içerisinde beyin omurilik sıvısı diye bilinen temiz, berrak bir sıvıdan oluşan geniş bir havuz var. | TED | يمتلك المخ هذا الحوض الكبير من سائل نظيف نقي يسمى السائل النخاعي الشوكي. |
Bazıları özel bir Sıvı sürünerek kendilerini su geçirmez hale getirir. | Open Subtitles | وبعضها الأخر تحمي نفسها من الماء بشكل منتظم . بقطرة من سائل خاص |
ILM ile çalışarak, filmdeki Sıvı metal kankayı yarattık, başarımız da efektlerin işe yarayıp yaramayacağına bağlı dengelere endeksliydi. | TED | فبالعمل مع " اي ال ام " صنعنا مخلوق من سائل معدني .. في ذلك الفلم . ونجاح ذلك مبهم لنا فما كنا نعرف تأثيره على الفلم |
Sıvı soluduğun için kompresyona maruz kalmıyorsun. | Open Subtitles | ستتنفس من سائل حتى لايسحقك الضغط |
Görünüşe göre son günlerde, bir çeşit ağdalı, sarı bir Sıvı salgılıyor. | Open Subtitles | يبدو الأمر سرياًُ نوعاً من سائل لزج |
Hadi birer bardak Sıvı sağlık kaynağıyla kutlama yapalım. | Open Subtitles | لنحتفل ببعض الكؤوس من سائل الصحة |
Sıvı Ebola'yla yıkanmış olsa bu kadar tehlikeli olamazdı. | Open Subtitles | لأن الأمر يمكن أن يصبح أكثر خطورة "إذا صمم من سائل "إيبولا |
Polly'nin Sıvı morfin sakladığını gördüm. | Open Subtitles | لأنني رأيت بولي تخبئ زجاجات من سائل المورفين . |
Güvenli olması için böceklerden birini ağzına saklayıp yeni örnek için uzanmıştı ki sıcak, acı bir Sıvı aniden ağzını yaktı. | TED | وضع واحدة من الحشرتين في فمه للحفاظ عليها، ومد يده لالتقاط العينة الجديدة - حين أحرق لسانه رذاذ مباغت من سائل ساخن ومر الطعم. |
- Beş galon Sıvı helyum. - Bunun ne kadar helyum olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | خمسةً جالونات كبيرة من سائل "الهليوم" |
- Hadi ama. Şu Sıvı hidrolik boku ver bari. | Open Subtitles | اعطني شيئا من سائل الهيدروليك هذ! |
Perikardiyal efüzyon. (Kalp zarı boşluğunda anormal Sıvı birikimi) | Open Subtitles | الإراقة الشغافية (تراكم من سائل غريب في التجويف الشغافي) |
- Küçük Sıvı tavuklar. | Open Subtitles | -قليل من سائل الدجاج |
Sıvı bir şey var. | Open Subtitles | نوع من سائل. |
"Kendi ciğerlerimin sıvısı içinde boğularak, yavaş ve korkunç bir şekilde öldüm." | Open Subtitles | "لقد توفيت بطريقة بطيئة ورهيبة، بسبب إختناقي من سائل" "في رئتي الخاصتين". |
Cesedin büyük kısmını örten cilde rağmen, çok az çürüme sıvısı var. | Open Subtitles | بغض البشرة التي تغطي معظم الجثة لقد كان هنالك القليل من سائل متحلل عليها |
Üç kutu Rambaldi sıvısı aldık. | Open Subtitles | (لقد إستعدنا ثلاثة قوارير من سائل (رامبالدي |