Bana ihanet etmeye çalışan ihtiyar bir kadından çaldığım bir şey. | Open Subtitles | إنه مجرد قطعة قصدير سرقتها من سيدة عجوز حاولت العبث معي |
Birisinin neden yaşlı bir kadından kurtulmak istediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | ما لا استطيع ان افهمه, هو لماذا قد يرغب اى شخص فى التخلص من سيدة عجوز ؟ |
Sen de her zamanki gibi kiliseye giden yaşlı bir kadın gibi araba sürüyorsun. | Open Subtitles | وأنت ما زلت تقود أبطأ من سيدة عجوز في طريقها للكنيسة |
Bu tarifi eski bir hanım arkadaştan alış şeklimi anlatmış mıydım? | Open Subtitles | هل سبق وأخبرتك كيف عرفت هذه الوصفة من سيدة عجوز صديقة لي؟ |
Bazı insanlar sarhoş olup kazara altı aylık hamile bir kadınla evlenmenin içkiyi bırakmak için iyi bir sebep olduğunu düşünebilir. | Open Subtitles | بعض الناس تعتقد أن عندما تكون ثملاً و تتزوج بالصدفة من سيدة و هى حامل فى الشهر السادس هو سبب جيد لتتوقف عن الشرب |
Bu konuşmayı yapmak birkaç gün önce aklıma geldi ve bir bayandan bir e-posta aldım, gelen e-postayı okumak isterim. | TED | خطر لي هذا الحديث قبل عدة أيام ، بعدما وصلني بريد إلكتروني من سيدة أرغب في قراءة رسالتها لكم |
Arya bir hanımdan ziyade, hayvan gibi davranıyor. | Open Subtitles | أريا تفضل أن تتصرف كوحش بدلاً من سيدة |
Bir sabah Vidor'daki bir kadından kafasına oklavayla vurulduğuna dair bir şikâyet telefonu aldım ve saldırgan darbeyi indirdikten sonra kadının bayıldığını düşünmüş ama kadın bayılmamış. | Open Subtitles | تلقيت إتصال في الصباح من سيدة من فيدر و كان قد تعرضت لضربة على رأسها و الذي هجم عليها كان يعتقد بأنها فقدت الوعي |
-Bak yaşlı bir kadından falan çalmadık. -Kesinlikle. | Open Subtitles | أقصد أن الأمر لا يشبه أننا سرقنا من مخزن أو من سيدة عجوز |
"Sert seven bir kadından daha cazip bir şey olamaz. " | Open Subtitles | كان يقول لا شيء أكثر جذباً من سيدة تحب القاسي |
Ölü bir kadından nasıl intikam alacağım? | Open Subtitles | كيف يفترض أن أحصل على الأنتقام من سيدة ميتة |
Her sağlıklı adamın, güzel bir kadından istediğini. | Open Subtitles | ما يريده رجل قوي من سيدة جميلة |
Motorlu bir sandalyedeki yaşlı bir kadın tarafından soyuldum. | Open Subtitles | لقد سرقت من سيدة عجوز جميلة تركب كرسي متحرك. |
Polis, oğlunun teröristler tarafından esir tutulduğunu söyleyen bir kadın tarafından aranmış. | Open Subtitles | الشرطة وصلتها للتو مكالمة من سيدة تدّعى أن إبنها يحتجزه إرهابى |
Bu tarifi eski bir hanım arkadaştan alış şeklimi anlatmış mıydım? | Open Subtitles | هل سبق وأخبرتك كيف عرفت هذه الوصفة من سيدة عجوز صديقة لي؟ |
Ne iyi bir hanım. | Open Subtitles | يا لها من سيدة لطيفة. |
Japon bir kadınla evlenmek için onu terk ettiniz. | Open Subtitles | هجرتها لتتزوج من سيدة يابانية |
Çıplak bir kadınla evliyim zaten. | Open Subtitles | أنا متزوج من سيدة عارية |
Hâl böyle iken, 2013 yılı yazında Surina Rajan adında pırlanta gibi bir bayandan bir telefon geldi. | TED | إذا وبخلفية كهذه تلقيت اتصالاً في صيف 2013 من سيدة رائعة جدًّا تُدعى سورينا راجان. |
Dükkan sahibi, öğlen bir bayandan aldığını söyledi fotoğrafını görünce de, Carly Beck olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | صاحب المتجر قال انه ابتاعها من سيدة في الظهيرة , وأكد انها كارلي بيك من الصورة |
Şimdi de Dalip adlı küçük bir hanımdan bir armağan. | Open Subtitles | هذا إهداء رقيق من سيدة صغيرة تدعى (داليب) |