Ve Kaptan benim tarafımdan gönderilen bütün gönderilerde şu kod kelimesi kullanılmalı. | Open Subtitles | و كابتن، أي ارسالات لاحقة من طرفي يجب أن تأتي من هذا الكود |
Tüm aşıklar resmi erkek arkadaş statüsüne düşünülmeden önce benimle tanışmalı ve yine bizzat benim tarafımdan gözlerinin korkutulması gerek. | Open Subtitles | جميع العاشقين يجب أن تتمّ مُقابلتهم وتخويفهم شخصياً من طرفي قبل أن يُعتبروا أخلاّء رسميين. |
benim tarafımdan sizi geçirsem bile bir görevlinin sizi onaylaması gereken ikinci bir kontrol noktası var. | Open Subtitles | حتى لو سمحت لكم بالخروج من طرفي هناك ضابط آخــر, الموجود في الطرف الثاني يجب أن يسمح لك بالعبور ايضاً |
Sanırım tanrı savaşın iki tarafından da onu çağırmasından yorgun düşmüştür. | Open Subtitles | أتخيّل أن الرب قد سأم من أن يدعوه كلاً من طرفي النزاع |
Sanırım tanrı savaşın iki tarafından da onu çağırmasından yorgun düşmüştür. | Open Subtitles | أتخيّل أن الرب قد سأم من أن يدعوه كلاً من طرفي النزاع |
Ve benim tarafımdan da biri değildi, çünkü başka kim var ki? | Open Subtitles | ولمْ يكن أيّ شخصٍ من طرفي لأنّ... من يُوجد هُنا غيري؟ |
Açık ki 20 milyon kişiyi aynı akşam yemeği partisine toplayamazdım ben de onları birbirleriyle fotoğraf yoluyla tanıştırabileceğim bir yol buldum, hiçbir hile olmadan, hiçbir ışıklandırma olmadan ya da benim tarafımdan hiçbir çeşitte bir manipülasyon olmadan; | TED | بالتأكيد لم أستطع أن أدعو 20 مليونا لنفس حفلة العشاء! لذا خرجت بطريقة لتعريف بعضهم لبعض من خلال التصوير من أي تصنع، من دون أي إضاءة ومن دون أي تعديل من طرفي. |
Ya benim tarafımdan ezilebilir, ya da karnını içeri çeker ve onun için açık bıraktığım atasözü misali olan kapanın aralığından sürünerek gelir. | Open Subtitles | يجدر بـ(ليمون) إتخاذ قرار، يمكنها أن تُسحق من طرفي أو بوسعها الإمتثال للأمر وقد تركت لها حرّية التصرّف |
benim tarafımdan değil, efendim. | Open Subtitles | ليس من طرفي ياسيدي كنت لأعرف |
benim tarafımdan. | Open Subtitles | من طرفي |
Luke yakalandı benim tarafımdan. | Open Subtitles | (لوك) تعثر من طرفي |