| Bu hareket bana, onu buradan aşağı atma hakkını vermez mi ? | Open Subtitles | وهذا قد يترتب عليه أن يتم ركل مؤخرته من فوق هذا الجبل |
| Bize katıl ya da buradan seni kendi ellerimle aşağı atarım. | Open Subtitles | انضم لنا والا سوف اقوم بإلقائك من فوق هذه المركبة بنفسي |
| Buz tavan mavi ve yeşil parlıyordu çünkü güneş çok yukarıdan buzların üzerine doğru geliyor ve hepsini aydınlatıyordu. | TED | كان الجليد بالسقف يعكس لمعانا أزرق و أخضر لأنّ أشعة الشمس القادمة من فوق من بعيد كان تشعّ من خلال الجليد و تضيؤه كلّه. |
| yukarıdan bu açıyla beslenme davranışını ve pek çok balığın kusursuz hareketlerini renkli noktalar bize gösteriyor. | TED | وهذا المنظور من فوق يظهر لنا سلوك التغذية والحركات دقيقة لعدة أسماك مختلفة، يظهر هنا مع النقاط الملونة. |
| Bir duvar vardı ve eğer duvarın üzerinden atlarsam parka geri dönecektim. | Open Subtitles | لذلك كان هناك جدار إذا قفزت من فوق الجدار يرجعك إلى المنتزه |
| Yani bacağı dizin altından kesilmiş, Tony'ninkiyse diz üstünden kesilmişti. | Open Subtitles | اذن ساقه قطعت تحت الركبة و توني من فوق الركبة |
| Üç adet çelik sürgü üstte, ortada ve altta. | Open Subtitles | ، لابدّ وأنها ثلاثة مزاليج فولاذيّة من فوق وفي المنتصف ومن أسفل |
| (Komodor Rodney Stone, SS Gharinda[25]) Kaptan köşkünden suya atladığında köprü üstünün 3-5 metre, belki biraz daha fazla suyun üstünde olduğunu söyleyebilirim[26]. | Open Subtitles | ما بين عشره و خمسة عشره قـدم و ربما أقـل فـوق المـاء عندما قفز من فوق جسر السفينه إلـى سطح البحـر |
| Baştan aşağı her şeyi düzene koyacağız kimi elinde tutup kimi atacağını söyleyeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بتبسيط الأمر لكم من فوق لتحت نخبركم من تبقون عليه من تطردون |
| Yalandan sırıtıyorum diye sizi merdivenlerden aşağı fırlatmayacağımızı mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | تظنّين سبب تزييفي لابتسامتي أنّني لن أرميك من فوق السلالم؟ |
| Yani aşağı doğru ona bakan dağın tepesindeki İsrailliler, onun olağanüstü güçlü bir düşman olduğunu düşündüler. | TED | فكان العبرانيون من فوق أخدود الجبل ينظرون إليه على أنّه ذلك الخصم ذو القوة العاتية. |
| Kayadan aşağı itip, kaza olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نلقى به من فوق تلك الصخرة وندعى أنها كانت حادثة |
| - Evet, benim. Damdan düşmüş, yoksa biri onu aşağı mı itti? | Open Subtitles | يبدو انه سقط من فوق السطح اوربما يكون دفع |
| Boruya erişmiş ancak pencere eşiğinden kaymış ve aşağı düşerek boynunu kırmış. | Open Subtitles | وبعد ان وصل للجانب الآخر انزلق من فوق عتبة النافذة وسقط وكسر رقبته |
| Rahat edebilirsin, Harry. Çünkü yukarıdan haber geldi. | Open Subtitles | توقف عن القلق , هارى لانى ها جيبها راسا من فوق |
| Bu bilgi gerçekten yukarıdan mı geldi, Albay? | Open Subtitles | الكلام ده مؤكد , كولونيل ؟ ها ييجى من فوق ؟ |
| yukarıdan belirlenen düzenli bir evren, öngörülebilir ve zamansız Tanrı vergisi kanunlar. | Open Subtitles | لكون مُنظم يُدار من فوق بقوانين شرّعها الرب يمكن التنبؤ بها وصالحة لكل زمان. |
| Ve ilk gün koroya gittiğimde, baslarla beraber oturdum ve omzumun üzerinden ne yaptıklarına baktım. | TED | و ذهبت الى يومي الاول في الجوقة و جلست مع عازفي الباس و نظرت نوعا ما من فوق كتفي لارى ماذا يفعلون |
| Blok taç olması da gerekmez tabi,üzerinden geçen bir araç, veya camdan düşebilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تدوسه سيارة أو أن يقع من فوق السلالم |
| Arkadaşım Redhill ve Ashford arasında trenin üstünden gelecek. | Open Subtitles | أصدقائي سيأتون من فوق القطار بين ريدهيل وآشفورد |
| Şu çiçeğin üstünden, çimlerin üzerini görebiliriz. | Open Subtitles | من قمة تلك الزهرة يمكننا أن نرى من فوق العُشب |
| Altta üstte, önden arka herşey kızarıyor. | Open Subtitles | من فوق لتحت من الأمام إلى الخلف. كل جسدي يحمر. |
| Tek bildiğim kanunun üstünde çalışıyorlar ve daha önce de insanları tehdit etmişlerdi. | Open Subtitles | ما أعرفه , أنهم يعملون من فوق القانون وأنهم قاموا بتهديد حياة أشخاص من قبل |
| Biri ona bir şeyi yapamayacağını söylediğinde tepeden atlayacak çocuk. | Open Subtitles | نفس الولد الذى سيقفز من فوق جبل اذا تحداه احدهم |