Şehir merkezinde terkedilmiş bir depoya gelip giderken görülmüş yemeklerini nerede depoladığını biliyoruz. | Open Subtitles | تم رصده يأتي ويذهب من مستودع مهجور بوسط المدينة حيث نشك انه يخزن طعامه |
Charlie, Moore ve Adams'ın oradaki bir depoya yaklaşıyor. | Open Subtitles | (تشارلي)، إنّه يقترب من مستودع عند شارعي (مور) و(آدامز). |
Peki Dimitri'nin arabası nasıl Linnton'da boş bir depoya gelmiş olabilir? | Open Subtitles | ...أذن كيف أنتهى حال سيارة (دميتري) بما هي عليه بالقرب من مستودع مهجور في منطقة (لينتون)؟ |
Kara Kaplan Çetesi'nin deposunda çalışan bir çok işçi kayboluyor. | Open Subtitles | قد فقد الكثير من العمال من مستودع النمر الأسود جانغ |
Charlie'nin deposunda ele geçirdiğimiz şeylere bakıyoruz. | Open Subtitles | أراجع الملفات التي صادرنها من مستودع (تشارلي). |