Son zamanlarda bir silah ateş varsa Peki, bu kalıntı göstereceğiz. | Open Subtitles | حسناً ، إذا أطلقت من مسدس مؤخراً فهذا سيبين الآثار |
Daha önce bir silah ateşledin mi, tatlım? | Open Subtitles | هل اطلقتي النار من مسدس من قبل عزيزتي ؟ |
Yani kavga ettiniz sana bir silahla ateş etti sen de çıktın gittin. | Open Subtitles | لذا نشبت مشاجرة وأطلقت هي النار عليك من مسدس وأنت رحلت فقط ؟ |
Onu hayalarımın yanında tuttuğum bir silahla vurdum. | Open Subtitles | أطلقت عليه النار من مسدس أبقيه في بنطالي |
Çünkü evinizin duvarında bir mermi deliği var, Lucas, ve yakınlarında, 9 mm'lik tabancadan çıkma bir mermi kovanı buldum. | Open Subtitles | لأنه يوجد ثقب في بيتك يالوكاس وبالقرب منها,وجدت غلاف الرصاصة من مسدس يد 9 ميليتر |
- Küçük bir tabanca sesi olmasın? | Open Subtitles | كان يمكن أن يكون عليه من مسدس صغير بدلا من سدادة الشمبانيا القديمة؟ |
Polisin balistik raporuna göre çocuğa isabet eden kurşun Zapatti'nin silahından çıkmış... | Open Subtitles | ان خبراء النيران في مختبر الشرطة يثبتون ان الرصاصة الطائشة التي قتلت الولد جاءت من مسدس زباتي |
Amerikan silahına ait 38 kalibrelik mermi. | Open Subtitles | رصاصة من عيار 38 من مسدس ريفولفر امريكي |
Balistik, Kevin Duncan'ı öldüren kurşunun Fran Duncan'ın silahından çıktığını belirledi. | Open Subtitles | قسم المقذوفات يؤكد أن الرصاصة التي قتلت كيفن دنكان أتت من مسدس فران دنكان |
Bu kurşunu nişan tahtasından aldım. Davis'in silahından çıkan bir kurşun. | Open Subtitles | إنها رصاصة أخذتها من ميدان الرماية إنها من مسدس ديفيس |
Eski bir silah ateşlenen yeni bir mermi. Ne kadar eski? | Open Subtitles | كانت رصاصة جديدة اطلقت من مسدس قديم |
Küçük kalibreli bir silah mı? | Open Subtitles | هل كانت رصاصة من مسدس ضيق القطر؟ نعم. |
Onu hayalarımın yanında tuttuğum bir silahla vurdum. | Open Subtitles | أطلقت عليه النار من مسدس أبقيه في بنطالي |
Yani bir silahla ateş ettiğini kabul ediyorsun. | Open Subtitles | إذا تعترف أنك أطلقت النار من مسدس |
Bu deney elektronu grafit atomlu bir hedefe ateşleyen bir tabancadan ve onların nasıl sektiğini kaydetmek için bulunan bir ekrandan oluşuyor. | Open Subtitles | تتكون التجربة من مسدس يُطلق إلكترونات على هدف من ذرات الجرافيت و شاشة مُجمِّعة لتسجيل كيف ترتد الإلكترونات |
Veritabanımızın tanıyamadığı bir tabancadan. Parmak izi de yok. | Open Subtitles | إنها من مسدس غير معروف في قاعدتنا وبدون بصمة أيضاً |
Tek atış. Yakından mesafe. Büyük olasılıkla 38 kalibreli bir tabanca. | Open Subtitles | طلقه واحده من مدى قريب محتمل من مسدس عيار 38 |
Bu yangın nasıl biliyor musunuz bir tabanca, ya yok? | Open Subtitles | أنت تعرف كيف تطلق النار من مسدس , إليس كذلك ؟ |
Kocanızı öldüren mermi, Bay Redding'in silahından çıkmış. | Open Subtitles | الرصاصة التي قتلت زوجكِ كانت من مسدس السيد "ريدينغ" |
Diğer kurşunlar da White'ın silahından çıkmış. | Open Subtitles | و انطلقت الرصاصات الاخرى من مسدس (وايت) |
Man'ı öldüren kurşun Ka-kui'nin silahına ait. | Open Subtitles | الرصاص الذي استخرج من الجثة هي من مسدس (شان) اوضح لي؟ |
Ve Becker'ın silahından gelen balistik deliller | Open Subtitles | ودليل من فوارغ المقذوفات من مسدس بيكر |
"B" etiketli bu resim, John Waldron'un silahından çıkan merminin görüntüsü. | Open Subtitles | هذه الصورة "ب" هي لرصاصة اطلقت من مسدس جون والدرون |