Sence olay yerinde kayıp olan o iki mermi babama mı isabet etti? | Open Subtitles | أتعتقدين أن الرصاصتين المفقودتين من موقع الجريمة انتهى بهما المطاف في أبي؟ |
olay yerinde bulunan 4 mermi. | Open Subtitles | الأربع رصاصات المأخوذة من موقع الجريمة |
Bu fotoğrafları olay yerinde çektim. | Open Subtitles | من موقع الجريمة |
Yeni kurbanın olay yeri fotoğraflarına bakar mısınız? | Open Subtitles | هل تمانع من إلقاء نظرة لبعض الصور من موقع الجريمة لضحية الجديدة؟ |
Mac az önce olay yeri fotoğraflarını gönderdi. | Open Subtitles | من موقع الجريمة |
Yerde bir tüy var. Olay yerinden alınmış bir tüy. | Open Subtitles | أنظرِ, الريشة التي علي الأرض أخذناها من موقع الجريمة |
Polis Olay yerinden kaçarken görülen iki şüpheliyi arıyor. | Open Subtitles | الشرطة تبحث عن مشبوهَين شوهدا يهربان من موقع الجريمة |
olay yerinde bulduğum bir naylon poşet. | Open Subtitles | كيس بلاستيكي من موقع الجريمة |
Araştırmalarımız sonucu, olay yerinde bir parmak izi bulduk ve olası bir karışıklığı gidermek için senin parmak izine ihtiyacımız var Gayle. | Open Subtitles | حصل تحقيقنا على بصمة من موقع الجريمة ( و نحتاج إلى بصماتك ( غالي لتجنب أي التباس |
Polis, Olay yerinden kaçan beyaz tenli ve güzel giyimli bir adam için arama emri başlattı. | Open Subtitles | وأصدرت الشرطة وصفًا، لرجل أبيض حسن الملبس يهرب من موقع الجريمة. |
Peki, Chicado polisi telefonunu Olay yerinden kurtardı. | Open Subtitles | حسنا ً قسم شرطة شيكاغو أستعادت هاتفه الخلوي من موقع الجريمة |
Molly'nin peluş oyuncak maymunu Olay yerinden çalınmış. | Open Subtitles | الآن القرد المحشو لمولي قد سـُـرقت من موقع الجريمة |