Bu korkunç sesler de ne? Bir çeşit hayvan falan mı? | Open Subtitles | بحق السماء ما هذه الأصوات الفظيعة أهو حيوان من نوع ما |
Açıkça görülüyor ki bir şehir değil. Bir çeşit karakol gibi. | Open Subtitles | من الواضح أنّها ليست مدينة، بل موقع خارجي من نوع ما |
Ben, hiç başkan olmadım. Bir çeşit kuzine icat etmiştim. | Open Subtitles | لم أنتخب رئيساً قط بل اخترعت فرناً من نوع ما |
Hep kendilerini yalarlar. Kendilerine taparlar. Bir tür obsesif kompulsif bozukluk örneğidirler. | Open Subtitles | دائماً ما يلعقن انفسهم يعانين من النرجسية ولديهن وسواس من نوع ما |
- Ve kesikler saldırganın Bir tür silah kullandığını gösteriyor. | Open Subtitles | وتشير الجروح أنّ المعتدي كان يحمل سلاحا من نوع ما. |
Oradaki arkadaşımız sağ olsun, onları Bir tür hapishanede tutuyoruz. | Open Subtitles | شكرا لاصدقائنا انهم يبقون عليهم في سجن من نوع ما |
Anladım, elime kitap gibi bir şey gelmişti zaten. | Open Subtitles | نعم، أعتقد بأني تحسست وجود كتابا من نوع ما |
- Sadece kurbanın kalbinin çıkarıldığı an Bir çeşit bıçakla göğüs kafesinin yarılarak yoğun bir kanamadan öldüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن القفص الصدري للضحية قد شُقَ بشفرة من نوع ما وإنها ماتت بسبب نزيف حاد عندما قطع قلبها |
Şirketlerimiz var, kar amacı gütmeyen kurumlar var ve yardım kuruluşları var ve bütün bu grupların çalışanları ya da Bir çeşit gönüllüleri var. | TED | لدينا شركات ومؤسسات غير ربحية وجمعيات خيرية كل هذه المجموعات التي لديها موظفين أو متطوعين من نوع ما. |
En sonunda da, Bir çeşit elektromanyetik sinyaller aracılığıyla varlıklarını kasıtlı olarak veya başka bir şekilde ortaya koyduklarını düşünürdünüz. | TED | عن وجودها، عن عمد أو غير عمد، من خلال إشارات كهرومغناطيسية من نوع ما. |
Şimdi Bir çeşit askeri bölgede saplanmış durumdayım. | Open Subtitles | الآن، إنى عالق فى فى وحدة عسكريةّ من نوع ما. |
Sonra sen telefonlarıma cevap vermedin. Bir çeşit aptal olmalısın. | Open Subtitles | بعدها أنت لا تجيب على اتصالاتي لا بد أنك وغد من نوع ما |
Sonra sen telefonlarıma cevap vermedin. Bir çeşit aptal olmalısın. | Open Subtitles | بعدها أنت لا تجيب على اتصالاتي لا بد أنك وغد من نوع ما |
O kız Bir çeşit belirgin psikozdan mustarip. | Open Subtitles | ساشتري تلك الفتاة انها تعاني من نوع ما من اختلال عقلي واضح |
En iyi tahminim bu haznenin Bir tür parçacık jeneratörü olabileceği. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه الغرفة عبارة عن مولد جزيئات من نوع ما |
Sanırsın hastalıklı derinin üst katmanı tamamen vücuttan sökülmüş ve altında kalan bölge de Bir tür merhem ile tedavi edilmiş. | Open Subtitles | لن يلومني أحد إذا فكرت أن الطبقة العلوية الكاملة للجلد المصاب قد نزعت والطبقة التي تحتها عولجت بمرهم من نوع ما |
Alternatif gerçeklerin yer aldığı Bir tür alternatif bir evren mi var? | TED | مثل، هل هنالك كون بديل من نوع ما بوقائع بديلة؟ |
Bu, hokey ve konserin Bir tür birleşimi. | TED | إنه خليط من نوع ما من لعبة الهوكي وحفل موسيقي. |
Bir tür delici canlı bile olsalar bir ağacın o kadar içine işleyemezler. | Open Subtitles | حتى إذا كانوا ثاقبين من نوع ما فإنهم لن يعملوا عميقا جدا |
Bir tür ağaç kenesi olabilir. Daha önce böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | إنه قمل خشب من نوع ما لم أرى شئ ما مثلهم من قبل |
"Aşk üstün gelecek" gibi bir şey umuyordum, ama nefret de olur. | Open Subtitles | لقد كان لدى أمل من نوع ما أن الحب سيحل المشكلة . لكن اتعرفين؟ . الكراهية تقوم بعملها بشكل أفضل |
Sarma işi ritüelistik olabilir, bir nevi kefen. | Open Subtitles | الغطاء ممكن أن يرمز إلى نوع من الشعائر، مثل كفن من نوع ما. |