Eğer Gibby'yi Bu işten kurtaracaksak bir gölge oyunundan daha fazlası gerekiyor, Abby. | Open Subtitles | علينا أن نخرج جيبز من هذا المأزق لا أريد أن أريه ظلال أشـخاص |
Paranın nerede olduğunu söylersen, Bu işten yırtarsın, hepimiz yırtarız. | Open Subtitles | لو أخبرتني بمكان النقود ستخرج من هذا المأزق كلنا سنخرج من هذا المأزق |
Bizi Bu işten kurtaracak bir plan varsa bu güğümün içinde bir yerdedir. | Open Subtitles | إذا كان هناك أية خطةٍ تخرجنا من هذا المأزق فهي في مكان ما في علبة الأسرار هذه |
Ama bundan kurtulmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لكن لديك فرصة واحدة للخروج من هذا المأزق |
Fakat bundan kurtulmak için birisini ele vermem gerekecek. | Open Subtitles | ولكنى سأبذل قصارى جهدى لأخرج من هذا المأزق |
Harold beni bu ümitsiz durumdan kurtarmak için büyük gücünü kullan. | Open Subtitles | (هارولد)... استعمل قدرتك الرائعة... انقذني من هذا المأزق |
Harold beni bu ümitsiz durumdan kurtarmak için büyük gücünü kullan. | Open Subtitles | (هارولد)... استعمل قدرتك الرائعة... انقذني من هذا المأزق |
Sanırım Bu işten bir çıkar yol buldum. | Open Subtitles | أعتقد أنني لدي طريقة للخروج من هذا المأزق |
Ama onu Bu işten kurtarırsak ve benim durumumu öğrenmezse bize borcu olacak. | Open Subtitles | لكن نخرجهُ من هذا المأزق ولو إكتشف بيومٍ ما عني، سوفَ يكونُ مدينًا لنا. |
Bu işten sıyrılmanın bir yolunu bulacağım, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع، إني أحاول التفكير في طريقة للخروج من هذا المأزق فحسب، اتفقنا؟ |
Bu işten sağ salim kurtulmanı sağlayacağım ama sana söylediğim her şeyi harfiyen yerine getireceksin. | Open Subtitles | سأسمح لك بالخروج من هذا المأزق حياً ولكنك ستنفذ كل ما سأمليه عليك |
Çünkü Bu işten kurtulmak için tek şansın biziz. | Open Subtitles | لاننا فرصتك الوحيده للخروج من هذا المأزق |
Bu işten sağ çıkmamızın tek yolu, seçimi kazanmaları. | Open Subtitles | لا سبيل لننجو من هذا المأزق إلا إذا فازا |
Size düşen Bu işten kazasız belasız sıyrılmaktır. | Open Subtitles | مهمتك هي أن تخرج من هذا المأزق سالماً |
Bu işten kurtulmam lazım. | Open Subtitles | عليّ الخروج من هذا المأزق ماذا سأفعل ؟ |
Planımız yok, Bean zamanı geldi diyor, bizi Bu işten kurtarabilirim. | Open Subtitles | لا توجد خطه لدينا , "بين" قال إن الوقت حان بوسعي إخراجنا من هذا المأزق |
Pekâlâ, bundan kurtulmak benim için tek bir yol var hayvan gibi acımasız olmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً ، هناك طريقة واحدة فقط . للخروج من هذا المأزق ، انا فقط سوف اصبح قاسياً |
Lordum, bundan kurtulmak için bir fikrim var. Evet? | Open Subtitles | سيدي, لدي فكرة للخروج من هذا المأزق |