Evet, bu hayvanlar büyük ve sertler. Fakat böyle bir darbeyi kaldıramazlar. | TED | نعم، هذه الحيوانات كبيرة وشرسة، لكنها لن تتحمل كبوة من هذا النوع. |
Hiç bir fikrim yoktu, böyle bir yeteneğin olduğuna dair. | Open Subtitles | لم نكن نتصور أبداً أنك تمتلك موهبة من هذا النوع. |
Eğer çok sayıda bu tür balık götürülürse mercanlar ölecek. | Open Subtitles | إذا الكثير من هذا النوع من السمك أزيل المرجان سيموت |
-Evet. bu tür bir hayat isteseydim seninle kalmam yeterliydi. | Open Subtitles | أجل، أذا اردت حياة من هذا النوع لا بقيت معك. |
Daha önce ona hiç yalan söylememiştim, öyle biri değilimdir. | Open Subtitles | أنا لم أكذب عليها من قبل. لست من هذا النوع |
Ama ben-ben bunu yapmazdim tabi çünkü ben öyle bir kiz degilim. | Open Subtitles | لكنني ما كنتُ لأفعل ذلك . . لأنني لست من هذا النوع |
Bu tip tüplerden yapılıyorla r-- Hollanda'da bunlara elektrik tüpleri diyoruz-- | TED | وهي مصنوعة من هذا النوع من الأنابيب أنابيب كهربائية، نسميها في هولندا |
bu tarz bir insan mısın yoksa şu tarz mı? | TED | هل أنت من هذا النوع من الشخصيات أم من ذاك؟ |
Kanunlarda böyle bir suçlu için yasa olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | لا أعتقد القانون مستعداً للتعامل مع مجرمين من هذا النوع |
böyle bir tipteki çok büyük bir ekranda insanların ne görmek isteyecekleri konusunda bir forum olabilir. | TED | ستكون منتدى لأفكار الناس حول ما يودون مشاهدته على شاشة عملاقة من هذا النوع. |
böyle bir olayın daha iyi halledildiğini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أر ابدا اي قضية من هذا النوع يتم معالجتها بهذه الكفاءة |
böyle bir macera ona son bir gençlik rüzgârı verebilir. | Open Subtitles | مغامرة من هذا النوع يمكنها أن تعيد لها شبابها. |
bu tür çalışmanın bir benzerini bir kaç dakika önce Nancy Kanwisher'in muhteşem sunumunda bizzat gördük. | TED | لقد رأينا بعض من هذا النوع من العمل من نانسي كانويشر والعمل الرائع الذي قدمته قبل بضعة دقائق. |
bu tür bir asimetri varken toplum olarak ilerleyemezsiniz. | TED | لا يمكنكم التطور كمجتمع عندما تُعانون من هذا النوع من عدم التناسق. |
bu tür bir keşif ders kitaplarını baştan yazdırır. | TED | اكتشاف من هذا النوع سيعيد كتابة كتب الفيزياء |
Sadece bana öyle biri gibi geliyor. | Open Subtitles | إننى اراه من هذا النوع من الرجال ، أليس كذلك يا أبى ؟ |
Hiç korkmayın, Bay Flannagan. Ben hiç öyle biri değilim. | Open Subtitles | لا تقلق سيد "فلانجان" أنا لست من هذا النوع إطلاقاً. |
- İnanmam öyle biri değil ki. - Bence de. | Open Subtitles | لا اظن هذه,ليس من هذا النوع ـ وهذا ما اظنه ايضاً |
- Ganga öyle bir kız değil. - Öyleyse nasıl bir kız? | Open Subtitles | انها ليست من هذا النوع من الفتيات ــ اذا من أى نوع هى؟ |
Olumlu ve olumsuz tarafların Bu tip söylemleri çok eskidir. | TED | الأن ,تصريحات من هذا النوع على الجانب السلبي وعلى الجانب الإيجابي قديمة جدا. |
bu tarz başka malzeme var mı elinizde, yoksa hepsi bu kaset mi? | Open Subtitles | هل لدبك أدلة أخرى من هذا النوع أم أن هذا الشريط هو الوحيد؟ |
Sen o tip biri değilsin. İnan bana, o tipleri bilirim. | Open Subtitles | أنتَ لست من هذا النوع ثق بي , أعرف هذا الانواع |
Evet, gerçekten o öyle birisi değil. | Open Subtitles | صحيح , بجد , إنه ليس من هذا النوع من الرجال |
Çünkü O tür biri değil. Bir adım geri çekilip düşünelim. | Open Subtitles | إنه ليس من هذا النوع فلنرجع للوراء و نفكر بهذا قليلاً |