Demek oluyor ki, öğrenene kadar buradan ayrılmayacağız. | Open Subtitles | يعني بأننا لن نغادر من هنا حتى نعرف ما بِها |
Cevap verene kadar buradan hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن لن نرحل من هنا حتى احصل على بعض الاجوبة |
Adını söylemediğin sürece gece çökünceye ya da yeni gün doğuncaya kadar buradan bir yere gitmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتحرك من هنا حتى تخبرني باسمك حتى وإن حضر الليل أو حضر نهار جديد |
Bana 55.000 dolar borcun var ve alana kadar da bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | ،أنت تدين لي بـ55 ألف وأنا لن أغادر من هنا حتى أحصل عليها |
FAA gelene kadar da uçağı yerinden kıpırdatmamaları gerektiğini söylemeni tavsiye ederim. | Open Subtitles | لن تتحرك الطائره من هنا حتى تاتى الـ اف ايه اى |
Şimdi buradan Timbuktu'ya kadar olan bu gazetelerde fotoğraflarım olacak. | Open Subtitles | غداً ستكون الصور فى كل الصحف من هنا حتى تمبكتو |
Bir keresinde uzunluğu buradan Madonna dei Prati'ye kadar olan bir tren gördüm. | Open Subtitles | رأيت مرة قطاراً طوله من هنا حتى مادونا دي براتى |
Sınava girmeme izin verene kadar buradan ayrılmıyorum! | Open Subtitles | ولن أرحل من هنا حتى تسمح لي بدخول هذا الاختبار |
O güvende olana kadar buradan ayrılmayacağım. | Open Subtitles | لن أغادر من هنا حتى أعرف أنه بأمان |
Hayır, bir danışmanla görüşene kadar buradan bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لا، لن أغادر من هنا حتى أرى مشرفاً |
Sen Alabama'ya gelene karar verene kadar buradan gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن نذهب من هنا... ... حتى أن تقرر أن يأتي إلى ولاية ألاباما. |
Parolayı bulana kadar buradan uzak dur. Başlarım böyle işe. | Open Subtitles | واذهب من هنا حتى تعرف كلمة المرور |
Bize cevapları verene kadar buradan ayrılamazsın. | Open Subtitles | لن تخرج من هنا حتى تعطنا إجابة لا أعلم |
Onu görene kadar buradan gitmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نرحل من هنا حتى نقابله |
Bu iş bitene kadar buradan çıkmama izin verme. | Open Subtitles | لا تخرجني من هنا حتى ينتهي |
Londra'ya gidene kadar buradan ayrılmak yok. | Open Subtitles | لا يجب أن تغادر من هنا حتى نذهب إلى (لندن) |
Ona ihtiyacım var ve alana kadar da buradan gitmeyeceğim. | Open Subtitles | أحتاج إلى طاولة، ولن أبرح مكاني من هنا حتى أحصل على طاولة |
Ve de siz bulana kadar da şuradan şuraya gitmeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أقوم بالرحيل من هنا حتى تجدون دليلاً؟ |
Buradan deniz kenarındaki mağaralara kadar olan her dalı biliyorum. - Lütfen. | Open Subtitles | إني أعرف كل غصن من هنا حتى مغارات البحر. |
Cehennemden Houston'a kadar olan bütün bankaları soydun. | Open Subtitles | هذا ليس رد مناسب "لقد سرقتى كل البنوك من هنا حتى " هيوستون |