"من واجبك" - Traduction Arabe en Turc

• senin görevin
• görevlerini yerine getirmeyi
• sizin göreviniz

Ama bir büyük olarak senin görevin onun hatalarını affetmek değil mi?
فإنه من واجبك كونك الكبير , بأن تسامحه على هذا الخطأ

- Beni tutuklamak senin görevin, biliyorsun. - Hep başkalarını düşünürsün zaten.
إنه من واجبك القبض علي كما تعلم دائما تفكر فى الآخرين

NE YAPTIĞINI GÖRDÜM. DÜNYAYI KURTARMAK SENİN GÖREVİN. KURTAR ONU.
رأيت ما فعلته، من واجبك أن تنقذ العالم، فأنقذه

Bir eş olarak görevlerini yerine getirmeyi red mi ettin?
هلحرمته... من واجبك كزوجة ؟

Krallığın şövalyesi olarak Kral Einon'ın tebaasını korumak sizin göreviniz.
أنه من واجبك أن تحمى مقاطعات الملك أينون كفارس فى مملكنه

Yerleri silen kadınları korumak senin görevin.
الخادمات اللواتي يقمن بفرك الأرضية, من واجبك حمايتهم.

- Bana göz kulak olmak senin görevin değil.
‫ليس من واجبك ان تراقبيني طيلة الوقت

senin görevin, Kral'ın sana olan aşkını kullanarak Wolsey'in ayağını kaydırmak.
إنه من واجبك أن تستغلين حبه في مصلحتنا لخلع "ولسي"

Onu benim gibi canavarlardan korumak senin görevin, değil mi?
أليس من واجبك حمايتها من الوحوش أمثالي؟

Krallığı güçlendirmek ve korumak senin görevin.
من واجبك أن تقوّي وتحمي المملكة.

Bu senin görevin, aile reisi olarak, onu ikna et.
من واجبك إقناعها، بوصفك رب الأسرة

- Bana göz kulak olmak senin görevin değil. - Umarım bunu yapmak zorunda kalmam.
‫ليس من واجبك ان تراقبيني طيلة الوقت

Ama burayı düzeltmek senin görevin değil.
لكن ليس من واجبك أن تصلح هذا المكان,

bunu yapmak senin görevin.
من واجبك الانصياع لأوامري

Ahsoka, senin görevin elinden geldiği kadar fazla hayat kurtarmak.
(آسوكا) من واجبك أن تنقذي الأرواح بأقصى ما تستطعيه

Tabii devam eden bir suç aktivitesine dâhillerse onları bana göstermek sizin göreviniz.
ما لم يكونوا متورطين في جرائم جارية و في هذه الحالة سيكون من واجبك أن تريني إياهم