"من وقتك" - Traduction Arabe en Turc

• Zaman ayırıp
• ayırır
• ayırabilir
• zaman ayırdığın
• zamanınızdan bir
• sürer
• zamanınızın

Zaman ayırıp ziyaretime gelmeniz ne kadar harika.
سيدي، كم هو رائع منك أن تأخذ من وقتك الثمين لزيارتنا

Zaman ayırıp teyzenizi ziyarete gelmeniz çok güzel bir şey.
ما أعظم اقتطاع جزء من وقتك للمجيء وزيارة عمّتك.

Toplantı sona erince bana beş dakika ayırır mısın doktor?
هلا أعطيتني خمس دقائق من وقتك أيها الطبيب بعد انتهاء اللقاء؟

Bayan Campion, birkaç dakikanızı ayırabilir misiniz?
سيدة كامبيون , هل ممكن أن نأخذ لحظة من وقتك ؟

Pekala bu yeterli olur, zaman ayırdığın için sağ ol ahbap.
حسناً، هذا يكفي. شكراً على ما أعطيتني من وقتك يا رفيق.

Efendim, posta odasından sizin için bir şey getirdim, ama önce Çok değerli zamanınızdan bir dakikanızı alarak üzerinde iki üç yıldır çalıştığım bir şeyi göstermek isterim.
يدي املك لك شيئاً من غرفة البريد ولكن اولاً ان استطعت ان آخذ قليلاً من وقتك القيم لأري شيئاً كنت اعمل فيه في السنوات الاثنين والثلاث السابقة

Sizinle konuşmalıyım. Bir saniye sürer.
سيدي, اريد ان اكلمك لثانيه واحده ثانيه من وقتك

zamanınızın ve enerjinizin çoğunu alır götürür, ve onunla ilişkili sessizlik, işte asıl o depresyonu asıl berbat yapan şeydir.
إنه يستهلك الكثير من وقتك و طاقتك، و الصمت حيال الاكتئاب، يجعله أسوأ حقاً.

Zaman ayırıp geldiğin ve bizimle sohbet ettiğin için çok teşekkürler.
شكرا لقدومك واعطاءنا من وقتك للحديث معنا

Zaman ayırıp okuduğunuz için minnettarım.
يسرني أنك أخذت من وقتك للقراءة

- Majesteleri, zaman ayırır mısınız lütfen?
-سموك، هل لي بلحظة من وقتك رجاءً ؟

Bize bir dakika ayırabilir misin, lütfen?
هل يمكن أن تعطينا دقيقة من وقتك ، من فضلك؟

Konuşmak istediğim bir konu vardı, biraz zaman ayırabilir misiniz?
يوجد شيئ اود ان اسالك عنه، لذا هل يمكنك ان تعطيني بعضا من وقتك

Bana bir dakikanı ayırabilir misin?
اذا كنتي تستطيعين مساعدتي لن اخذ من وقتك الكثير

Yemek yapmaya zaman ayırdığın için teşekkür ederim.
شكراً انك اديتنا من وقتك و طبخت انة أفضل كثيراً مِنْ الخروج إلى مطعم

- Tekrardan zaman ayırdığın için sağ ol.
ـ مجدداً، أشكرك على أخذ من وقتك ـبوسعكِفقط..

Başkentten sizinle konuşmaya geldim. Birkaç dakika sürer.
لقد قطعت مسـافة من واشـنطن للتحدث معكي لن آخذ من وقتك طويلا

Ve zamanınızın ne kadar kıymetli olduğunu biliyorum, Bay Holmes.
وانى اقدر لك يا سيد هولمز, اعطائى جزء من وقتك الثمين.